İsmail MERCİMEK yazdı; UZUNKÖPRÜ’NÜN GÜZEL İNSANLARI

UZUNKÖPRÜ’NÜN GÜZEL İNSANLARI
Sizler ki; en baskıcı dönemlerde bile korkmadan Özgürlük, Adalet, Eşitlik, Milliyet, Dayanışma, Demokrasi diye haykıranların, bu kavramları Osmanlı tarihinde ilk defa dile getirerek anıtlaştıranların torunları sizler.!
Bu anıta dört kavramı kazıyıp yazdıranlar ve bunu öğreti olarak benimseyenler; ÖZGÜRLÜK, ADALET, EŞİTLİK derken DAYANIŞMAYA“gelince bu kavram farklı unsurları çağrıştırabilir, oysa bizler farklılıkları çağrıştırıp derinleştirecek bir kültür ile yetiştirilmedik, bu coğrafyada yaşayan herkes ile kardeş olarak büyütüldük” manasına gelen ve bizlere mesaj vermek için, dayanışma yerine KARDEŞLİK yazdıranların torunları;
Ey güzel insanlar, ey Uzunköprülüler!
Avrupa’da ilk Türk Kasabasını kuranların torunları!
Camiden çıkan ile meyhaneden çıkanların saygıyla selamlaştığı kasabanın güzel insanları!
Dinsel Bayramlarda geleneklerine bağlı olduğu kadar Ulusal Bayramlarımızda da kar, yağmur, fırtına demeden Cumhuriyet Meydanını dolduran güzel insanlar!
Değil akraba kızını, komşu kızını bile kardeş bilen, güzel insanlar!
En az sekiz yerel, iki ulusal gazetenin okunduğu kahvehanelerde, dükkânlarda azımsanmayacak kültüre sahip güzel insanlar!
Neredeyse her ailede üniversiteli çocuğu olan güzel insanlar!
İstiklal Marşı okunurken saygıyla duran güzel insanlar!

Uygulanan tarım politikaları sayesinde tarıma bağlı endüstrinin iflasından sonra istihdam sorunu nedeniyle göçmek zorunda kalan çocuklarının hasretini çeken güzel insanlar!
Şimdi, her birisinden Allah razı olsun ki; ilçemizde tekstil işi yaparak istihdam sağlayan iş insanlarıyla iyi diyaloglar kuran güzel insanlar.!
Zamanında vergi konusunda illerle yarışan ilçemiz, şimdi ekonomik sıkıntı içindeyse sebebi kimlerdir?
Aziz Yağcının, Buzcuların, Kale’nin yağ tenekelerini bile öptüğüm uzak diyarlarda hasretini çektiğim kasabamın güzel insanları, bu fabrikalar neredeler şimdi? Neden yok oldular? Uzyem nerede?
Meralarının heba edildiği köylerimiz neden boşaldılar?
Et neden pahalı, köylerimizde hayvancılık neden yapılamıyor?
Siyasetleri dedikodudan ibaret bir avuç çokbilmişlere…
Ben yoksam partim yok diyenlere…
Bol keseden vaat verenlere…
Koskoca çınarın bir dalı olarak yetiştikten sonra sapını veren çınarı kesmeye çalışan balta gibilere…
Sürekli “burası köye döndü “diye hamaset yapanlara…
Korkaklıklarını örtmek için genel siyasette sadece muhalefete muhalefet yapabilen siyasetçi, yazar, çizerlere…
Enflasyonun altında sabit gelirlilerimiz, emeklilerimiz ezilirken, gıkları çıkmayan bazı siyasetçilerin, gündemi parti içi hırgürlerle geçiştirenlere…
Önseçim istemeyip ( ki sebebini saçma sapan sığ değerlendirmeyle açıklamaya çalışanlar yani ) atanamayınca küsenlere…
Bu kasabanın kültürünü bilmeyenlere…
İtibar etmeyen bilge ve güzel insanlar!
Biliyorum ve eminim ki; yine en güzel kararı sizler vereceksiniz.
Suları akmayan, yolları çamur içinde, müzeleri, mesire yerleri, kültür merkezleri hatta sinemaları bile olmayan, sadece yüksek binalardan ibaret birçok kasabanın aksine;
Uzunköprü’müzün suları kesilmiyorsa, sokaklarında kadınlarımız korkmadan gezebiliyorsa, tarihi kültür değerlerimiz onarılıp hizmete açılmışsa, yollarımız asfaltlanmış ise, sokaklarımız ışıl ışılsa, eğitim öğretim konusunda çok ilerde isek, Atatürk Kültür Merkezimiz, sinemamız var ise, Ördekli Gölümüz de, dallığımız da piknik yapacak alanlarımız varsa, bunları sağlayan, ilçemize kazandıran herkesten Allah, razı olsun…
Bütün bunları yapanları sizlerin tercihleri belirledi. Ne mutlu sizlere…
Zamlardan yılgın ama vergiden kaçmayı düşünmeden yanlarında işçi çalıştıran, bir-beş – on hiç fark etmez işçisine ekmek veren esnaflarımızdan da,
Akaryakıta yapılan zamlara, girdi fiyatlarında artışa karşın kara kara düşünürken “Nerde bu devlet “ demeyi ayıp sayarak her türlü imkânsızlığa rağmen üretmeye çalışan çiftçilerimizden de Allah razı olsun…
İşte bu yüzden diyorum ki; ilçemiz sizlerin sayesinde emin ellerde… Bundan böyle de aynısı olacağına inancım sonsuz…
Saygıyla kalın…