Trakya’mıza da adını veren Trak Krallığının bir kolu olan Payonya halkı tarafından kurulan “Kuzey” Makedonya Türklerinden gelen son derece haklı bir serzenişi paylaşmak istiyorum bugunkü yazımda. Çoğumuzun atalarının Trakya’ya göç..
Trakya’mıza da adını veren Trak Krallığının bir kolu olan Payonya halkı tarafından kurulan “Kuzey” Makedonya Türklerinden gelen son derece haklı bir serzenişi paylaşmak istiyorum bugunkü yazımda.
Çoğumuzun atalarının Trakya’ya göç etmek zorunda kaldığı Balkanların göbeğinde yeralan bu güzel ülkenin wikipedia’ya göre nüfusunun % 3,9’u Türk. Türklerin Makedonya’ya yerleşmesi 2 yolla olmuş. Ilki Hun, Avar, Ön Bulgarlar, Peçenek ve Oğuz Türk boylarının Hazar Denizi ve Karadeniz’den buralara yerleşmesi. Ikinci yol ise Selçuklu ve Osmanlı beylikleri zamanında ilki Vardar Türkleri ve peşinden Türkmenler, Yörükler, Konyarlar ve Saltukların Gelibolu ve Uzunköprü üzerinden gelmeleri. Bunlar Oğuz adı altında 1065 yılında bölgede düzenli bir yerleşim kuruyorlar. Balkanları ele geçirmek isteyen Osmanlı da 14.yüzyılda Anadolu’nun farklı yerlerinde yaşayan Yörükleri Ön Güç yada Bektaşi sürgünleri stratejisiyle bilinçli bir şekilde buraya yerleştirtiyor ki 1389 yılında Sırp İmparatorluğu ile yaptığı savaşı kazanınca bu toprakların 600 yıl boyunca hükümdarı oluyor. Daha da ötesi 1453 te Istanbul’u fetheden Sultan Mehmet Doğu Roma İmparatorluğunun Avrupa’daki bakiyesine de hükmetmek adına atalarının güttüğü stratejiyi güderek Osmanlı hanedanına boyun egmekte direnen Karamanoğulları’nın büyük bir bölümünü Makedonya’ya yolluyor.
Velasılı, Sunni Ruhban sınıfı oluşturarak Anadolu’da koşulsuz biat hedefleyen Osmanlı ailesi buna direnen Bektaşi müridlerini ve seküler olanları aslında Makedonya’nın da yer aldığı Balkan coğrafyasına sürüyor ve vatansever olduğunu bildiği bu Evlad-ı Fatihan atalarımızı Avrupa’nın dibinde paramiliter müfrezeler olarak kullanıyor. Lakin Makedonya Türkleri kullanılıyoruz düşüncesine girmeden, koşulsuz Türklük aidiyetiyle yüzyıllar boyunca Osmanlının başlatıp Türkiye Cumhuriyetinin devam ettirdiği bu sathı müdafaa yada ileri karakol taktiğine her daim hizmet ediyorlar. Öyleki bu asil toplum Anadolu Türklüğünün başında olan tüm liderleri kendi liderleri olarak ta kabul etmişler; Türkiye’yi anavatan görmeleri sebebiyle.
Ocak ayında yerlerinde bizzat görüştüğüm Kosova, Bosna ve Kuzey Makedonya Türklerinin bazı kanaat önderleri ve siyasetçileri ve aynı şekilde geçtiğimiz günlerde Balkan İş Forumu için Edirne’ye gelen soydaş iş insanlarının Ankara’ya sitayiş etmelerinin temelinde de aslında bu yatıyor. Diyorlarki:
Önce Osmanlı bizden olmayan paşalarının istibdat uygulamalarıyla bizi kullandı, Türk/iye sevdamızla eyvallah dedik. Sonra Türkiye Cumhuriyet oldu ve hükümetler buralara yolladıkları sözde tarikat grupları vesilesiyle toplumumuzun arasında dini nifak tohumu ektiler. Anadolu’da beceremedikleri Islamı siyasallaştırma stratejini iyiniyetimizi suistimal edercesine buralarda denediler. Yüzyıllardır bir arada yaşadığımız Hristiyan komşularımız ve yerel hükümetlerle aramızı bozmaktan çekinmediler. İnançlı fertlerimizin dahi arasına Bektaşi-Sunni nifağı sokmakta beis görmediler. Ve nedense tüm bunları sanki Türkiye’den beklediğimiz buymuş gibi bize sormadan danışmadan; salt içimize soktukları bizden olmayanların aklına uyarak, destek oluyoruz kısvesiyle yaptılar. Yapmayın dediğimizdeyse bizleri hain olarak yaftalamaktan kaçınmadılar. Buraya kadar 600 yılı Osmanlı 100 yılıda TC idarelerinin Balkan politikaları; tamam ama iş yerel siyasette bizi kullanmaya çalıştıklarında artık isyan noktasındayız! “
Bu sitayişin haklılığını gösteren bir örnekle devam etmek istiyorum:
Kuzey Makedonya’da Türklerin Türk Demokratik Partisi (TDP), Türk Hareket Partisi (THP) ve Türk Ulusal Birlik Hareketi (Türk Millî Birlik Hareketi – TMBH) olmak üzere üç siyasi partisinin yanı sıra Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatlar Birliği – MATÜSİTEB adına sahip birde partiler üstü bir organizasyon var. Bunlar o kadar akıl dolu bir uyum ve konsensüsle hareket ediyorlarki ülkenin kuvvetler ayrılığı prensibini htiva eden her alanında söz sahibi durumdalar.TC siyasal iktidarından ve Cumhurbaşkanından gelecek hiçbir akla ihtiyaçları yok. Yeterki siyasal ve yönetişim beceriksizliğinde dünya lideri olan Türkiye, Kuzey Makedonya Türk toplumunun siyasal eylemlerine gölge etmesin.
24 /4-8/5 2024 tarihlerinde Makedonya’da çok kritik bir seçim var. Türk soydaşlarımız 40 sandalyeli Yapabiliriz İtttifakına dahil olan TDP ye yoğun destek veriyorlar ve inşallah TDP daha fazla sayıda senatör ve bakanla ülke yönetiminde yer alacak tekrar. Fakat ne oluyor biliyormusunuz. R.T. Erdoğan, TDP’nin 1.sıra adayı ve başkanı Beycan Ilyaz Doc.Dr.Fehmi İskender, Enver Hüseyin gibi ve hatta Avrupa Cephesi İttifağının ortak CB adayı olan Dr.Buyar Osmani gibi Makedonya Türk Toplumun gönülden desteklediği siyasal liderler dururken hiçbir Türk partisinden olmayan Sali Murat diye bir isimle Ankara’da görüşüp tam desteğini açıklıyor.
AKP Dış Politikası sadece Kuzey Makedonya Türklerinin yerel siyasetine nifak sokmakla kalmıyor. TIKA ve Priştina Büyükelçilkleri gibi resmi kurumlarını da devreye sokarak Sırp ve Arnavutların ağır baskısı altında olan Kosova!lı Türk’lerin siyasetine de çomak sokuyor. Hatta onları yem etmeye kadar götürüyor işi..
Kulağımla duyup gözümle teyid ettiğim son sözüm şu ki: K.Makedonya, Kosova yada Bosna oralara balık-rakı yada kumar için gidenler açısından TC’nin büyük destek verdiği Osmanlı bakiyeleri gibi gözükebilir. Ama Ankara alenen 700 yılı aşkındır Türkiye’yi atayurdu, buradaki Türkleri gerçek kardeşi gibi gören Balkan Türklerinin zaten başarılı olan politikalarına zarar vermeye devam ediyor. Challengim Trakya’nın CHP’li ve İYİ Partili milletvekilleriyle sözde Rumeli sever stklarınadır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)