Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 388

İSMAİL MERCİMEK YAZDI; SÖYLEŞİ NOTLARI

  Ne zaman okuduğumu bile unuttuğum fantastik bir tiyatro metni geldi aklıma Serdar Manga dostum ile söyleşirken. Tesadüfen yahut o an okuyacak başka bir kitap bulamadığımdan mıdır nedir anımsayamadığım bir..

İSMAİL MERCİMEK YAZDI; SÖYLEŞİ NOTLARI

 

Ne zaman okuduğumu bile unuttuğum fantastik bir tiyatro metni geldi aklıma Serdar Manga dostum ile söyleşirken.

Tesadüfen yahut o an okuyacak başka bir kitap bulamadığımdan mıdır nedir anımsayamadığım bir yazıydı.

Son sahnede kahramanımız Emili (okunuşuyla ) kollarını iki yana açarak serzeniş ve acıyla şöyle diyordu “Keşke, kendinizden başkalarını da dinleyebilseydiniz ”

Bildiğiniz üzere her okuduğumuz yazı veya kitaptan mutlaka bir cümle kalır aklımızda ve bir an gelir ki o cümle imdadımıza yetişiverir, anlaşılmamızı kolaylaştırır, meramımızı zenginleştirip pekiştirir.

İlgi alanıma girmediği için bilgimin de olmadığı Vakıfların gerekliliği konusunda konuşuyordu dostum Manga, dinledikçe bu konuda ne kadar cahil olduğumla yüzleşiyordum.

Sözcük anlamı seyislikten gelen siyasetin girdabında çırpınmanın, (sözlerini tamamlamasına izin vermeyerek saygıdan yoksun saptamalar ile muhataplarımızı zorda bırakmayı siyaset sandığımız girdaptan bahsediyorum) böylesi aidiyet ile yetinen ben ve benim gibilerin ortak açmazı ve sıkıntısı bu değil mi sanki?

Son yazısında, vakıflar konusuna ısrarla değinmesinin gerekçesini sordum.

Ders niteliğinde cevapları dinlerken, konuya hâkim cümlelerinden anladığım kadarıyla, kasabalılıktan kentliliğe geçişte siyaset üstü veya siyasete eşit mesafede olması gereken kurum, kuruluş, iş çevrelerinin de üzerlerine düşenleri yapmaları gerekliliğini kavradım.

Kırklı yılların sonlarına doğru her beş evden birisinde keman, her yirmi evimizden birisinde piyano, her on evimizden birisinde kitaplık bulunan bu güzel kasabımızın geçmişindeki sağlam temellerinin üzerine, (Avrupa’da ilk Türk şehri olmasının gururuyla) hepimize yakışacak kentlilik kültürünü inşa etmemiz için bu tarz oluşumları teşvik etmemiz çok mu zor?

Görev yaptığım uzak diyarlarda, Buzcular-Aziz Yağcı- Sun diye yazılar yazan yağ tenekeleri ve benzeri ambalajları okurken duyduğum hasreti ve gururu duyumsamamış olanlarınız vardır belki ama gurbetteki çocuklarımızın da Uzunköprü’müz ile gurur duymalarını diliyor oluşumu bana çok görmeyin lütfen.

Saygıyla kalın.

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL