Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 170

İSMAİL MERCİMEK YAZDI: MÜLK

Türk Dil Kurumuna göre birden fazla anlamı olan bir sözcüktür mülk.   Bir kişiye veya aileye ait taşınmaz mal yani, dükkân, tarla, arsa, fabrika, evler gibi.   Cümle içinde kullanırsak..

İSMAİL MERCİMEK YAZDI: MÜLK

Türk Dil Kurumuna göre birden fazla anlamı olan bir sözcüktür mülk.

 

Bir kişiye veya aileye ait taşınmaz mal yani, dükkân, tarla, arsa, fabrika, evler gibi.

 

Cümle içinde kullanırsak “Adam ne mülk edinmiş be?”

 

Diğer anlamı ise, ülke demek… Cümle içinde kullanırsak “Adalet, mülkün temelidir”

 

Farkında olmasak da hayatımızda bu iki anlamdan birisini içselleştirip onun üzerinde oluşturuyoruz kişiliklerimizi…

 

Gurup

Mülkü arsa, tarla, ev, dükkân, fabrika gibi taşınmazlardan ibaret gören kişiler, bunları koruyacak tercihlerde bulunarak, mülkünü korumak, garanti altına almak için güvenebileceği partileri işbaşına getirmeye çabalarken

 

Gurup

Mülkü, ülke olarak gören kişiler de ülkelerini koruyup savunacak siyasi partileri işbaşına getirmek için çabalıyorlar gayet tabi.

 

İşin en trajik yanı da bu işte, ikinci guruba mensup olanlar ülkemiz için yanıp tutuşurken birinci gurubun çıkarlarını, varlıklarını sürdürmelerine yardımcı oluyorlar…

 

Neyse ne?

Bu gibi içinden çıkılmaz durumlar söz konusu olunca Atasözlerimiz yardımımıza koşuyor.

 

“ÇOK LAF YALANSIZ, ÇOK MAL HARAMSIZ OLMAZ” gibi.

 

“ TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZ” gibi

 

Eee sonumuza dair de Atasözlerimiz var elbet:

 

“KEFENİN CEBİ YOK” gibi…  Gözü doymazlar düşünsün, bize ne?

 

Hele ki din adına ahkâm kesenler var ya; politikayı yerin altı, ibadetlerini yerin üstü için yapanları diyorum, onlar ve onlar gibilere kutsal kitabımız cevap veriyor.

 

Ey iman edenler! Şüphesiz ki din bilginlerinin ve abidlerin çoğu insanların malını haksız yollarla yemekte ve Allah’ın yolundan alıkoymaktalardır. Altını ve gümüşü biriktirip Allah yolunda infak etmeyenleri, can yakıcı bir azapla müjdele.( Tevbe 34)

 

Bir de anımı paylaşayım izninizle..

 

İstanbul- Esenler-Son durak. 6 Kasım 2002. Uzun süre ilk defa dışarı çıkmıştım, Fenerbahçe-Galatasaray maçını izlemeye gidiyordum. Sondurak ta bir bina gözüme çarptı, normalde 5 katlıydı yanındaki binalar ama o bina 6 katlıydı ve yukarıdan aşağıya kocaman harflerle MÜLK ALLAHINDIR yazılıydı. Binanın girişindeki dükkânın önünde sakallı birisi oturuyordu altmış-yetmiş yaşlarında… Usulca sokuldum yanına ve kiralar Allah a mı veriliyor burada? Diye sordum safça. Ay sormaz olaydım adam hışımla koşmaya başladı peşimden elinde de bir şeyler vardı ve bağırıyordu “Seni şerefsiz, melun, komanis”

 

Atasözümüzün dediği gibi “Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz” demiştim ya, biraz da ilçemizde de yapılacak seçimle ilgili bir şeyler yazıp sonlandırmalıyım.

 

Canım büyüklerim, dostlarım, kardeşlerim!

 

Sizlere iki soru sorabilir miyim?

 

1.BU BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI, TEMSİL ETTİKLERİ PARTİLERİN POLİTİK ANLAYIŞLARININ YANİ İDEOLOJİLERİNİN DIŞINDA İCRAAT YAPABİLİRLER Mİ?

 

2.ATANAMAYI SİNDİREREK ATANAMAYINCA BAŞKA PARTİLERE GİDENLERE, ÇIKAR VE FIRSAT KOLLAYANLARA GÜVENEBİLİR MİSİNİZ?

 

ALLAH, ORUÇ TUTANLARIN ORUÇLARINI, HASRET ÇEKENLERİN KAVUŞMALARINI, DÜRÜST OLANLARIN DA DUALARINI NASİP VE KABUL EYLESİN…

 

Saygıyla kalın…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL