Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 525

HASAN SEMİH YURDATAPAN YAZDI:İSTİFA EDEN VEKİLLER VE CHP

Hepinizin bildiği gibi CHP de üç milletvekili istifa etti. Tabi ki edebilir bunlara kimse “neden istifa ettin” diyemez. Kendi inisiyatifidir, istediği gibi hareket eder. Ama şu soruyu sorabilirler, özellikle de..

HASAN SEMİH YURDATAPAN YAZDI:İSTİFA EDEN VEKİLLER VE CHP

Hepinizin bildiği gibi CHP de üç milletvekili istifa etti.

Tabi ki edebilir bunlara kimse “neden istifa ettin” diyemez.

Kendi inisiyatifidir, istediği gibi hareket eder.

Ama şu soruyu sorabilirler, özellikle de Mehmet Ali Çelebi’ye;

“Arkadaş, senin o başına gelenler sonrasında CHP elinden tutmasaydı, seni milletvekili yapmasaydı,

şimdi Türkiye Cumhuriyeti’nde esamen okunur muydu, hatırlanır mıydın?”

Maalesef “Mehmet Ali Çelebi de kimmiş” diyenlerin sayısı çok olurdu!

Ama bu sizin suçunuz değil, CHP’ nin suçu…

Çünkü  sırf vitrin olsun diye birçok kişi milletvekili yapılıyor, partinin  üst yönetimlerine getiriliyor.

CHP kendi öz evlatlarını, partisi için adeta tırmalayanları ikinci plana itiyor.

Maalesef bunun cezasını da parti ve partinin gerçek neferleri çekiyor!

Çünkü bu gibi insanlar adeta muhalefet liderleri gibi konuşarak, parti politikalarını eleştiriyor.

Ve partiye de çok büyük zarar veriyor…

Biz şimdi bu vekillere güle güle gitsinler diyor, partiden de bu gibi olayların göz ardı edilmemesini

diliyoruz. Bu konuda Emine Ülker Tarhan’ın istifası sonrası yazmış olduğum bir yazıdan bazı

bölümler paylaşacağım sizinle;

“””Sevgili okurlarım bugünkü yazıma bir soru ile başlayacağım.

Eğer CHP yönetimi Sayın Tarhan’ı milletvekili adayı ve dolayısıyla da milletvekili yapmasaydı;

Emine Ülker Tarhan ismini şu an  hatırlayabilir miydik?

İkinci sorum da şu; Emine Ülker Tarhan yıllarca CHP içinde mücadele edip, tabiri caizse –

‘tırmalayarak’ milletvekili olsaydı, istifa eder miydi?

CHP’nin bu iki soruyu masaya yatırıp, incelemesi ve tartışması gerekir.

Yani sırf ‘vitrin’ olsun diye bazıları milletvekili yapılmamalı veya parti yönetimlerine getirilmemelidir.

Kanımca gerçek bir CHP li bunu yapmazdı. Yani ‘dereyi geçerken, at değiştirilmez’ sözümüzü

hatırlar ve istifa etmezdi.

Haklı gerekçeleri bile olsa, kalıp mücadele eder CHP karşıtlarını sevindirmezdi.

Bölünerek güç birliği sağlamak mümkün müdür?

Ben ülkemizin şu anda geçmiş olduğu zor süreçte bu istifa eylemini doğru bulmuyorum, Sayın Tarhan’a hak ta vermiyorum, hatta kendisini kınıyorum!

Emine Ülker Tarhan tekrar Gurup Başkan Vekili olsaydı istifa eder miydi?

Olamadığı için bu soruyu yanıtlamak mümkün değil, ama ‘etmezdi’ diyorum ben!

Birleşmemiz gereken bugünlerde bölünmekte neymiş!

Bütün CHP lilerin bir araya gelip ‘güç birliği’ yapacağı günlerden geçiyoruz şu an…

Zaman birlik zamanı, safları sıklaştıracağımıza seyreltmeye çalışıyoruz.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu beğensek te, beğenmesek te o bizim Genel Başkanımız.

Ülkemizin yaşadığı şu zor günlerde O’nun Genel Başkanlığını sorgulamaya hakkımız yok.

Şu anda bunu sorgulamaya kalkarsak muhalefetin ekmeğine yağ sürmüş oluruz.

Akılıca düşünürsek; ‘solun bölünmesi, sağın yükselmesi’ demektir, unutmayalım.”””

Bu günlükte bu kadar, kalın sağlıcakla…H.S.Y.

 

FACEBOOK’TAN
Gönülsüz öpüşmenin, burunsuz oğlu olur..!

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL