Sevgili okurlarım bugünkü yazıma bir soru ile başlayacağım. Eğer CHP yönetimi Sayın Çelebi’yi milletvekili adayı ve dolayısıyla da milletvekili yapmasaydı; Mehmet Ali Çelebi ismini şu an hatırlayabilir miydik? İkinci sorum..
Sevgili okurlarım bugünkü yazıma bir soru ile başlayacağım.
Eğer CHP yönetimi Sayın Çelebi’yi milletvekili adayı ve dolayısıyla da milletvekili yapmasaydı;
Mehmet Ali Çelebi ismini şu an hatırlayabilir miydik?
İkinci sorum da şu; Mehmet Ali Çelebi yıllarca CHP içinde mücadele edip, tabiri caizse –
‘tırmalayarak’ milletvekili olsaydı, istifa edip parti parti gezer miydi?
Düşünelim adam çocukluk yıllarından bu yana partiye gönül vermiş. Gençliğinde partinin toplantı ve
mitinglerinde canla başla çalışmış, bayraklar asmış, gençlik kolları yönetim kurullarında görevler almış,
tabiri caizse parti için varını yoğununu ortaya koymuş bu adam Çelebi’nin yaptığını yapar mıydı?
Daha önce de yaşanmış bir Emine Ülker Tarhan olayı da vardı.
Kendi çocuklarımızı sahiplenelim. Bunun için de üye bazında seçimlerimizi yapalım. Hevesi başkasında olup ta partiyi kullanarak bir yerlere gelmeye çalışanların nefesi olmayalım .
Bu gibi insanlara nefes olmaya devam edersek, bu ihanetleri daha çok yaşarız..!
CHP’nin bu iki soruyu masaya yatırıp, incelemesi ve tartışması gerekir.
Yani sırf ‘vitrin’ olsun diye bazıları milletvekili yapılmamalı veya parti yönetimlerine getirilmemelidir.
Kanımca gerçek bir CHP li bunu yapmazdı.
Haklı gerekçeleri bile olsa, kalıp mücadele eder CHP karşıtlarını sevindirmezdi.
Bölünerek güç birliği sağlamak mümkün müdür?
Ben ülkemizin şu anda geçmiş olduğu zor süreçte bu gibi insanların bizim partimizde yeri yok diyorum.
“Haziranda seçim var” denildiği şu günlerde bunu gerçek bir CHP’ linin yapması mümkün değil.
Ha şu soruyu sormadan da geçemeyeceğim;
Mehmet Ali Çelebi’ye gelecekte bazı şeylerin garantisi verilseydi parti parti gezer miydi?
Olamadığı için bu soruyu yanıtlamak mümkün değil, ama ‘etmezdi’ diyorum ben!
Birleşmemiz gereken bugünlerde bölünmekte neymiş!
Bütün CHP lilerin bir araya gelip ‘güç birliği’ yapacağı günlerden geçiyoruz şu an…
Zaman birlik zamanı, safları sıklaştırma zamanı…
Kemal Kılıçdaroğlu’nu beğensek te, beğenmesek te o bizim Genel Başkanımız.
Seçime gittiğimiz şu günlerde O’nun Genel Başkanlığını sorgulamaya hakkımız yok.
Şu anda bunu sorgulamaya kalkarsak, bize karşı olan partilerin ekmeğine yağ sürmüş oluruz.
Akılıca düşünürsek; ‘solun bölünmesi, sağın yükselmesi’ demektir, unutmayalım.
Edirne’den saygı ve sevgiler hepinize. H.S.Yurdatapan
FACEBOOK’TAN
Gönülsüz öpüşmenin, burunsuz oğlu olur..!
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)