Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 123

AYHAN UZTOSUN YAZDI:SEÇİMDEN SONRA

Her ne kadar ülkenin gündemi hayat pahalılığı olsa da ister istemez pazar günü yapılacak yerel seçime hazırlık sürecini takip etti herkes. Seçime giren partiler, değişik hedefler doğrultusunda seçim hazırlıklarının son..

AYHAN UZTOSUN YAZDI:SEÇİMDEN SONRA

Her ne kadar ülkenin gündemi hayat pahalılığı olsa da ister istemez pazar günü yapılacak yerel seçime hazırlık sürecini takip etti herkes.

Seçime giren partiler, değişik hedefler doğrultusunda seçim hazırlıklarının son günlerini yaşıyorlar.

Kimi kazanmak kimi kaybettirmek hedefindeler. Kaybettirmek isteyenler kaybettirerek kazanacaklarını sanıyorlar.

Seçim sonucu merkezi yönetimi değiştirmeyeceğinden seçimden sonra nelerin devam edeceğini öngörmek için “ alleme-i cihan “ olmaya gerek yok. Çünkü merkezi yönetimin niyeti belli, tercihleri açık, 22 yıldır icraatları ortada.

Tuzu kurular ve merkezi yönetimin uygulamalarından nemalananların umrunda olmasa da sandıktan uyarı içeren bir sonuç çıkmazsa nelerin değişmeyeceğine bakmak gerekir:

  • Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlık içeren yeminine uymayacağını,
  • 150.7 Milyar olan bütçe açığının artacağını,
  • Paranızın en az yarısının gideceğini,
  • Nüfusun dörtte birinin, sosyal yardımlarla ayakta durmaya devam edeceğini,
  • Yoksulluğu yok etme yerine yoksulluğu yönetmeye devam edileceği,
  • Daha ucuz et, kıyma alabilmek için sabahın köründe oluşan kuyrukların artacağını,
  • Yoksullara şükür öneren sözde din adamlarının şatafatlı yaşamlarına devam edeceğini,
  • Seyyanen maaş artışı isteyen emeklinin adeta “ hadi başka kapıya” dercesine bankaya yönlendirilen emeklinin promosyon için bankadan elinin boş döneceğini,
  • Dolar kuru patlayacağı için ihracaatın yapılmayacağını,
  • NAS’a rağmen faizler arttırılsa da enflasyonun düşmeyeceğini,
  • Vergi aflarının devam edeceğini,
  • Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısının artacağını,
  • Dolaylı vergilerle sabit gelirlilerin kazançlarına göz dikileceğini,
  • Tarımda dışa bağımlılığın devam edeceğini,
  • Her alanda görülen çürümenin muhalefetin suçu olduğu söylemine devam edileceğini,
  • MEB ile tarikatların , sözde vakıfların işbirliğinin devam edeceğini,
  • Çocukların okula aç gidip, okuldan aç döneceğini,
  • Genç beyinlerin yurt dışına gitme mücadelesine devam edeceğini,
  • Demokrasinin ve hukuk devletinin en temel ilkelerinin yok edileceğini,
  • Yeşil alanların, tarım arazilerinin, ormanların, su yataklarının, hatta toplanma alanlarının imara açılacağını,
  • İsrail ile ticarete devam edileceğini,
  • Atamalarda liyakatsizliğin devam edeceğini,
  • Nepotizm’in devlet dairelerinde kullanılacağını,
  • Bakanlıkların yandaşlarına rant sağlamaya devam edeceğini,
  • Sıkıntılı dönemlerde en fazla refah kaybının çalışanlar ve emeklilerin etkilendiğinin farkında olanlar, sadece farkında olmaya devam edeceğini,
  • Dışarda ülke çıkarının değil kişisel çıkarlar önceleneceğini,
  • Devlet televizyonu TRT’nin muhalefeti yok sayacağını,
  • Gümrük masrafı 34 milyon 119 bin Lira olan sarayda, manda yoğurdu, Medine hurması, kestane balı ve yulaf karışımının yeneceğini,
  • ‘’Bal tutanların parmaklarını yalamaya’’ devam edeceğini,
  • Mali politika değişikliğine gidip vatandaştan kemer sıkması istenirken kamuda tasarruf yapılmayacağını,
  • %97 medya, ülkenin güllük gülistanlık olduğunu söyleyip/yazıp algı yaratmaya devam edeceğini,
  • Kazanma değil kaybettirmeyi hedefleyen partilerin çok maaşlı koltuklarla ödüllendirileceğini,
  • Arşivlere bakıldığında fetö terör örgütü liderine ‘’ hoca efendi’’ diyenlerin, amacı aynı olan başka tarikatların ‘’ aldatmalarını’’ görmezden geleceğini,
  • Denetimden muaf Türkiye Varlık Fonu’ndaki değerlerin satılacağını,
  • Ülkenin %20’sini mutlu etme tercihi ile ilgili politikalara seçimden sonra devam edileceğini,

Herkes biliyor…

İşte bu politikaları bilen herkes, 31 Mart’ta sandıkta ittifak yaparak iktidarı, sarı kart göstererek uyaracaktır…

Aksi halde bu günleri arayacaktır herkes !

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL