Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 700

İSMAİL MERCİMEK YAZDI;”KARAMSARLIK MI, HÜZÜN MÜ?”

İlahiyat mezunu hocamdan, Peygamberimiz “Hüzün benim arkadaşımdır” diye buyurmuş, sözünü duyunca çok mutlu olmuştum. “Çok karamsarsın be İsmail, sürekli negatif yönlerini dillendiriyorsun hayatın” veya “ bıktık senin şu hallerinden, hayatın..

İSMAİL MERCİMEK YAZDI;”KARAMSARLIK MI, HÜZÜN MÜ?”

İlahiyat mezunu hocamdan, Peygamberimiz “Hüzün benim arkadaşımdır” diye buyurmuş, sözünü duyunca çok mutlu olmuştum.

“Çok karamsarsın be İsmail, sürekli negatif yönlerini dillendiriyorsun hayatın” veya “ bıktık senin şu hallerinden, hayatın tadını çıkarmaya bak” gibi serzenişte bulunan dostlarım nereden bileceklerdi ki, tee 16 yaşında bir çocuğa Öğretmen Okulu’nda Almanca Öğretmeninin “Merhaba Hüzün” deyip elini hafifçe omzuna koyarak “Ne derdin var yavrum, sürekli hüzünlüsün” diye söylediğini?

Nereden bileceklerdi ki o yaşta bir çocuğun yaz tatilinde inek güderken yalnız başına doğayı dinleyerek, veren el kadar bereketli toprakları, ağaçları, kuşları, kurbağaları, yağmuru, bulutları, geviş getirirken Sarı İneğin gözlerinde buzağısını gördüğünü, doğanın bir parçası olarak kendisini gördüğünü, İşbaşaranlar yazan tankerden o güzel amcanın attığı gazeteyi her satırını okuduktan sonra kirlenmesin doğa diye ayran şişesini taşıdığı torbasında eve kadar götürdüğünü?

Nereden bileceklerdi ki bu çocuğun, salt birkaç metrelik yer için tarlalarında torbasını açtığı ağacı kesen mutlu (!) köylüyü görünce içinin burkulduğunu?

O çocuğun herkesten daha zengin ve doğanın içinde herkesten daha özgür olduğunu nereden bileceklerdi?

Şimdi depreşen karamsar duygularımın, parmaklarımı esir aldığı ve beynime uğramayan tümceleri yazdırdığını ve sizler bunu okurken yine “Saçmalamış” derken gayet masumiyetimle yazdığımı nereden bileceksiniz ki?

Yüksek sesle umursamazca ve “Kafama takmam” diyerek hızla seyahat ederken arabanız ile camınıza yapışan arıları, yeni uçmaya başlamış kuşları göremeyecek kadar gönüllerinizin köreldiğini biliyor musunuz ki, Hüznün erdemini bilesiniz? Hız ile yaşarken kapitalizmin hissiz köleleri olduğunuzu bilebiliyor musunuz ki ruhlarınızın ne kadar geride kaldığını bileceksiniz?

“Aziz İstanbul’a”  gökdelenden bakarak şiir yazmayı“Gülhane Parkı’nda Ceviz Ağacı “olmayı nasıl becereceksiniz kolay mı, mutlucuklar?

Olası bir depremde kaydı belirsiz sığınmacıların (ki inşallah olmaz ) yağmalama faaliyetlerinde bulunmaları ihtimalini, kaosun olabileceğini bilebiliyor musunuz ki “açlık yaptırır” diyen Üsmen Dedemin endişesinin haklılığını bileceksiniz?

Arsalarını almak için askeri kışlalarımızı şehir dışlarına taşımanın bu durumda ne kadar yanlış olduğunu nereden bileceksiniz ki hüznü bilesiniz?

Kendimizi güçlü sanarak rant için mahvettiğimiz doğanın birkaç gramlık virüsüyle nasıl hizaya geldiğimizi bile bilemezken “Hüzün sizin arkadaşınız” olabilir mi sanıyorsunuz? 

Ya, hiç olmazsa; Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN birkaç tane fotoğrafına bakın gözlerine bakın, koskoca bir memleket ve Cumhuriyet bırakan O güzel insanın gözlerinde HÜZNÜ tanıyın.  Sözlerini okuyacak, anlayacak kadar zamanınız, zekânız olmasa bile…

                            Saygıyla kalın…

( Sevgili dostum, Serdar Manga’nın acısını paylaşıyor, sabırlar diliyorum. Anamızın mekânı cennet olsun.)

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL