Ersin ERTÜRK Yazdı;SÖYLENMEYENİ İŞİTEBİLMEK

SÖYLENMEYENİ İŞİTEBİLMEK

Hanelerde geçim sıkıntısı, sokaklarda demokrasi kaygısı, piyasalarda enflasyon ateşi almış başının gidiyor; halk 22 yıllık iktidardan kurtulmak için umudunu yitirmiş sessiz çığlıklarıyla söyleniyorlar. Şimdi diyebilirsiniz ki halk sessiz çığlıklarıyla nasıl sesini duyuracak?

Ses duyurmanın farklı farklı yöntemleri vardır. Demokratik kitle örgütleri, sendikalar, meslek odaları baskı unsuru olarak temsil ettikleri adına seslerini yükseltebilir. Seçmenlerin ise tek bir baskı unsuru var, o da genel ve yerel seçimlerde iktidara oy vermemek.

14 Mayıs seçim sonuçlarında muhalif seçmen iktidara değil CHP’sine oy vermeyerek çok net bir mesaj verdi. Siz umutsuzluğun umudu olamadınız, bu kafayla giderseniz daha çok seçim kaybedersiniz!

‘’İletişimde en önemli şey, söylenmeyeni işitmektir.” Diyor, Carl Gustav Jung. Peki, CHP yönetimleri seçmenlerin bu söylenmeyen sessiz çığlığı işitebildi mi? Görünüşe bakılırsa ne genel merkezin, nede seçim ertesi ‘’değişim’’ diyenler; pekte işitmişe benzemiyor seçmenin bu sessiz çığlığını, baksanıza:

Başını belediye başkanlarının çektiği değişimcilerin genel başkan adayı Siirt il kongresindeki konuşmasında; “Tüm başarısızlığı genel başkana yüklemek yanlış olduğu gibi, bize yüklemekte yanlış olur.” Dedi, şaka gibi! Peki, kime yüklenecek başarısızlık?

Gelinen sonuçta başarısızlığın tek mimarı bize göre 13 seçimdir genel başkan ve genel başkanın tüm kararlarının altında imzası olanlardır ve birde tüm bu imzalara itirazı olmayan örgütlerdir, ancak:

Başarısızlığı kabul etmeyenlerin anlayışına göre örgütlerde başarısız değil. Başarısız görselerdi örgüt seçimleri zamanında yapılır ve başaracak olanlar göreve gelirdi. Başarılı görülmüş ki hukuk zorlanarak yönetimler dört yıl görevlerine devam etmişler. O da yetmemiş bu gün, aynı kadrolar tekrar yönetimlere gelmişler.

O nedenle seçilen yeni kurultay delegelerine bakarsak zaten değişim hayal. Sonuç olarak öyle görünüyor ki kurultayda var olan mevcutlar tekrar kazanacak. Sizin anlayacağınız değişen hiçbir durum olmayacak.

Tüm bunlara karşın soralım peki, başarısız kim?

Sayın Kılıçdaroğlu yüz yıllık partinin kurucu felsefesini değiştirmeye kalktı. Önce CHP kimliksizleştirildi, kendi üyesini kaybetti, sonrada helallik istediği muhafazar kesimden beklediğini alamadı. Yeni CHP dedikleri bu değişim hem CHP’ne hem de ülkeye büyük bir bedel ödetti.

Her başarısızlığın bir bedeldi vardır, o halde bu başarısızlığın bedelini de partiyi 13 senedir yöneten yenilikçiyiz ve değişimciyiz diyenler ödeyecektir, ancak; görünüşe bakılırsa hiç üstüne alınıp umursayanda yok.

Yapılması gereken tek bir gerçek vardır ki, tüm bu başarısızlıkları yaşatanların bu kurultayda özeleştiri yaparak Yeniden CHP’ni yaratacak, kurucu felsefeye sahip çıkacak, sosyal demokrasinin gereğini yerine getirecek kadrolara yerlerini bırakmalarıdır.

Peki, sizce kurultayda böyle bir olasılık görülmekte midir?

Evet diyorsak, bu güne kadar parti içi muhalif duruşu olanların etkin ve örgütlü bir şekilde kurultaya hazırlanması gerekir. Yok, hayır diyorsak seçmen bu sefer sessiz çığlığıyla değil, gümbür gümbür haykırarak mesajını verecektir.

O nedenle tek çözüm seçmenin sessiz çığlığını işitebilmektir.