AHMET ÜRER YAZDI;KALDIR KAFANI,BAK UFKA.YAKLAŞIYOR KARA BULUTLAR.

Yavuz Sultan Selim 1517 yılında Mısır’ı ele geçirdiğinde, Dünyadaki tüm Müslümanların Liderliği anlamını taşıyan Halifeliği de almıştı.

Bunun sonucunda daha önce idari gücü elinde bulunduran Padişahlar, dini gücü de ellerine geçirmiş oldular.

Zamanla Halifelik ve Din, toplumsal ilerlemenin durdurulması ve masum, cahil insanların kandırılması, aldatılması için bir araç haline getirildi.

Atatürk,3.Mart1924 yılında Halifeliği kaldırdı.

Osmanlıcılık hayalleri peşinde koşanlar, çağı ve zamanı okuyamayanlar hala rüya görmeye devam ediyorlar.

Ortadoğu’da ümmet hayalleri kurmaya devam ediyorlar.

Oysa;

Kaldır kafanı,

At düşüncelerindeki ön yargıları.

Gözlerini ufka çevir.

Gönül kapını aç.

Düşüncelerin berrak olsun.

Bak bir Doğuya bir de Batıya.

Ne diyordu Atatürk?

Hayatta en hakiki Mürşit ilimdir.

Çağdaş uygarlık yolunda yürüyeceğiz.

Yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz.

Olursa ne olur?

Duyuyor musun?

Müslüman ülkelerde,

Öldürülen, satılan, tecavüz edilen, kadınların çığlıklarını.

Yaşamlarının , baharında öldürülen masum çocukların seslerini.

Hissedebiliyor musun?

Kafaları kesilen Müslümanların, acılarını gerçekten yüreğinde.

Bir de Batıya bak.

Din adına öldürülüyor mu insanlar?

Kılıçla kafalar kesiliyor mu?

Atatürk Laikliği bunun için getirdi.

Din ve Devlet işlerinin birlikte yürümeyeceğini bunun için belirti.

Laikliğin olmadığı yerde kişisel özgürlükler gider.

Önce yaşamına karışırlar.

Altı yaşında kız çocukları evlenebilir derler.

Kadınla, erkeğin aynı merdiveni kullanmasından ürperiyoruz. Derler.

Kadınla erkek eşit değildir. Derler.

Kadını toplum yaşamından, ekonomik yaşamdan uzaklaştırırlar.

Sonra kadın, erkek herkesin düşüncelerini yok sayarlar.

Özgür bireylikten kula kulluğa getirirler.

Unutma; Laiklik giderse,

Düşünce özgürlüğü gider.

Demokrasi gider.

İnsan hakları ve hoşgörü gider.