Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 575

SERDAR MANGA YAZDI;SEÇİM-SİZLİK

Finans sisteminin ekonomiyi, ekonominin de siyaset ve sosyoiktisadi sistemleri dizayn ettiğini; globalizmin bu gerçekliği ifade eden kavram olduğunu; dünyada hiçbir doktrin, lider, sivil yada siyasal hareketin globalizm gerçeklerinden bağımsız tek..

SERDAR MANGA YAZDI;SEÇİM-SİZLİK

Finans sisteminin ekonomiyi, ekonominin de siyaset ve sosyoiktisadi sistemleri dizayn ettiğini; globalizmin bu gerçekliği ifade eden kavram olduğunu; dünyada hiçbir doktrin, lider, sivil yada siyasal hareketin globalizm gerçeklerinden bağımsız tek başına hareket edemeyeceğini ve haliyle Türkiye’nin  Türkiye’deki Türklere bırakılamayacak kadar önemli olduğunu artık anlayabilmiş tüm entellektüel okurlarıma selam olsun!

Yukarıdaki sirküler gerçekliğe atıfla her fırsatta derim. Ben apolitiğim diye. Ülkem politikacılarına da politikacı değil “poliKita” cılar diye tanımlandırırım. Yani emir derinliğini sorgulamadan bir liderin  buyruğu altındaki silahsız siyaset erleri. Kandırılmış kıtalar. Belkide sözde  imtiyazlarla kandırılmış köleler. Geminin sahibi küresel finans sisteminin gerektiğinde tüm gemiyi hatta limanı içindeki her şeyle yakın emrine, sırf kaptanları buyurduğu için riayet edebilecek kadar bilinçsiz tayfa.

Yukarıdaki iki paragrafı birleştiripte tarihsel perspektiften bir araştırma yaptığınızda varacağınız gerçeklik gayet açık:

“Evrende somut yada soyut olan her şey birer rakamdır. Finans sistemi dünyayı rakamların dili yani algoritmalarla dizayn eder. Diğer bir deyişle ilahi mekanizmanın sahibi olduğu matematiği kullanır. Ekonomiyi, siyaseti, küresel politikaları, habitatı ve bireyleri matematiksel dizilimler içine sokarak formülleştirir. Bu sürec ilk Tanrısal vesaiğin içindeki rakamsal sırları açığa çıkartan Zohar’la başlamış ve o tarihten buyana da aklınıza gelebilecek tüm toplumsal hareket ve liderlerini bu matematiksel gerçeğin içine kilitlemiştir. Siz sıfırı başlangıç olarak kabul eder ve 4 işlem kullanırken, evrensel varoluşun matematiksel dilini çözmüş olan finans sistemi 5 işlem kullanır ve sıfırı başlangıç değil sonsuz döngünün değeri olarak kabul eder. Toplumsal devinimleri, tarihlerini ve yöneteceklerini bu yaklaşımla belirleyip dizayn eder”…Nokta “

Geçen hafta başlayan bir erken seçim geyiği varya. Bana soruyorlar sence ne zaman diye. Birisi diyor bak altılı masa adayını sürpas etmek için Tayyip hamlesi geldi,diğeri diyor Bay Kemal ve beşli ekürisi bunu gördüğü için hala açıklamadı adayını vs vs. Oysaki geçen yıl daha yazdık, anlattık. Gelin tam tekmil bir özet yapalım:

“ İklim değişikliği ve internet ekonomisi kavramlarıyla son küresel sosyoiktisat devri hazırlıklarına 80 lerin ortasında başlayan ve her periyodu kusursuz şekilde hesaplayan finansal sistem (belkide ilahi matematik düzeni !);Türkiye’yi  “petrolsüz” dönem ertesi bölgesel lider olarak “tayin” etmiştir. Binlerce yıldır kağan, sultan, padişah gibi tek adam sultasına alışık Anadolu insanını çarpık demokrasi ikilemleri ve bunun doğal sonucu olan anarşi ve ekonomik dalgalanmalarla yorup, özünü özlemesini ve aslına  dönmesini sağlamak esastı. Beklendiği gibi oldu da. Sırada olan R.T.Erdoğan ertesindeki kuvvetle muhtemel tek adam risklerini bypas etmektir. 2024-2036 periyodu ve Sanayi devrimi-1.Dünya Savaşı periyodunda “mecburen” yarım kalan bölgesel lider Türkiye çağı için tam denetimli ama yetkili tek adam sistemi elzemdir. Meseleye petrol ertesi dönemde yönetilecek, biat kültürüne alışık paralı ama kaba Orta Doğu ve yakın coğrafya toplumlarını katarakta bakmamız gerekir. Dolayısıyla finansal sistem prematüre başkanlık sisteminin “eyalet” modellemesiyle tamamlanmasını algoritmalamıştır.”

Peki 51% yeterlimidir? Hayır değildir. Yapısal sosyoiktisadi devinimlerde toplumun en az 55% (yarının 10% üstü) inin kabulü gerekir. Nasıl kısmını ben parçası olduğum WUps (Dünya Anpolitikleri) düşünce grubu vesilesiyle vardığım analizi yazarak paylaşayım. Tarihe not düşüp bekleyelim.

Efendim, bana göre %55 in yolu Tayyip beye çıkar. Karşılığı eyalet modelini tamamlaması ve kenara çekilmesidir. Tenceresi ve filesi küçülen halk pisikolojisiyle 2023 seçimlerinde bu oranı alması mümkün değildir. Mantıksal çerçeve Imamoğlu deneğiyle sınanmıştır. Lidersin teksin ama yalnızsın. Çünkü meclisin senden değildir. Profesyonel bir PR çalışmasıyla toplum seni mağdur görür. Meclisin hizmeti engellediğini kabul eder. Ve sen öncesinden çok daha yüksek bir oranla gelir bu oyunun karşılığı olanı sahibine ödersin.

Yani 2023 seçimi sonucunda Tayyipizm gerçeklerini hala anlamamış olan kibirli Ak Partisi meclis çoğunluğunu CHP ve beşli ekürüsine bırakır. R.T.Erdoğan kendisini var eden “mağdur” yalnız lider pozisyonuna düşer. Altılı koalisyonun kini yüzünden yasama, yürütme ve ekonomi kilitlenir. Halk kızar. Erken seçim olur ve Erdoğan 55 %’in üstünde oyla gelir (HFT kontratları 62% diyor!!), yarım kalan işine son noktayı koyar.

Şimdi ben soruyorum: Seçim-siz olduktan sonra tarihinin ne önemi var efendiler!

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL