Sadece Edirne’nin değil Trakya hatta Türkiye’nin en vizyon sahibi ve başarılı iş insanlarından olan NAMIK KEMAL OĞUZ’un geçtiğimiz hafta gazetede yayınlanan demecinde “deprem” felaketine yönelik sarfettiği satır arası AKIL DOLU..
Sadece Edirne’nin değil Trakya hatta Türkiye’nin en vizyon sahibi ve başarılı iş insanlarından olan NAMIK KEMAL OĞUZ’un geçtiğimiz hafta gazetede yayınlanan demecinde “deprem” felaketine yönelik sarfettiği satır arası AKIL DOLU sözler herkes gibi benim de dikkatimi çekmişti.
Birkaç yıl önce firmasını yine bu köşeye taşımıştım. Çünkü bir firmanın üretim stratejisi ihracata yönelikse; hele hele bu VİZYONunu kuş uçuşu mesafedeki sınır komşularından keza kıtalar arası seviyeye taşıyabilip; birde sektöründeki haklı başarıları munasebetiyle sürdürülebilir nitelikte bir MARKA haline gelebilmişse her yazımda takdirle anarım böylelerini. Namık Kemal Oğuz liderliğindeki MODERN MAKINA isimli şirket 100% öz sermayesiyle ürettiği “fabrikaların” Asya’dan Ortadoğu’ya, Sovyet Coğrafyasından Balkanlara; şimdilerde de Afrika ülkelerine ihracatını gerçekleştiriyor. Tesise gittiğinizde haftanın neredeyse 7 günü harıl harıl üretim yaptığını görecek; işçisinden mühendisine tüm ekibin işlerini nasıl müthiş bir keyifle ve arzuyla yaptıklarını görünce şaşıracaksınız.
Namık Kemal Oğuz bildiğiniz patronlar gibi değil. Tüm çalışanları gibi o da maaşla çalışıyor kendi şirketinde. Olağanüstü bir ekip çalışması yaratmış. Kaynak yapıyor, işçilerine çay taşıyor, şöförlük yapıyor.. yapıyorda yapıyor. Üretim bitip, sıra montaja gelince o da ekiple birlikte gidiyor. Gittiği yerlerde öyle herkesin yaşayabileceği; heleki bildiğiniz patronların 1 saat bile durabileceği yerler değil. Bildiğiniz kırsalında kırsalı yerler. O bu kadarıyla da yetinmiyor. Makinaların montajını da yapmış işi bitmiş. Dön artık. Yok o dönmüyor. Bildiğin eğitim veriyor müşteri ve ekibine. Hal böyle olunca Rus’u, Etyopyalısı, Kazağı, Arab’ı Namık Kemal Oğuz ve Modern Makine deyince yere göğe sığdıramıyor. Türkiye’nin ve Türk iş dünyasının en kral STK ve resmi müessesesinin bile yapamayacağı üstün nitelikte reklamını yapıyor sessizce. Hani bende yetki olsa o ve onun gibilere kırmızı halı seramonisiyle ayaklarına kadar TURQUALITY sertifikasını ve yeşil pasaportu götürürüm.
Bir ara hem daha öncesinde yanında çalışmış hem de halen çalışan işçilerine sormuştum. Yahu bir tane bile kötü anan, haset gıybetinin dibine vuran olmazmı arkadaş? Soruyorum maaşını hiç gecikmeli yada eksik verdiği bilemi olmadı yani?!. Diyorlarki sen ne diyorsun. Emsal şirketler içinde en yüksek maaş ve özlük haklarını “o” verdi, veriyor. Toplu paraya ihtiyacımız oluyor; sormuyor, sallamıyor, buluyor buluşturuyor veriyor. Kıdem tazminatı meselesine hiç girmiyorum da haa!. Tedrisatından yüzlercesi geçmiş üstelik. Alayı da onun gibi ama. Alçakgönüllü, çalışkan, mutlak Atatürk’çü, inanca saygılı vs vs..Arkadaş abartıyor olabilirmisin acaba diye ironi yapıyorsanız, gidin sorun, soruşturun. O kadar net üst klasman bir işadamından bahsediyorum.
Buraya kadar anlatmakla bitirilemeyecek kalitede, 50 yılın üstünde iş hayatı tecrübesi olmuş; zirveye zemin kattan, sindire sindire, hak ederek ulaşmış; ama geldiği yeri unutmayan, hiçbir yardım talebini geri çevirmeyen ama bir elin verdiğini diğer el görmemeli prensibine sıkı sıkıya bağlı iş adamı portresinden bahsettiğim Namık Kemal Oğuz’un bir de siyasetçi kimliği varmış.
Hani herkesin gönlünde bir siyasi görüş vardır bir de oy hakkı. Toplumsal refleksi vizyonuna göredir bir de herkesin. Ben de Namık beyi o zaviyede görürdüm. Geçen hafta gazetede depremle ilgili satır arası cümlelerini okuyunca merak ettim açıkçası. Derinlerde neler saklıyor diye. Bizim Selim Bekar’la konuştum önce. “Dedi ki; Namık bey “Atatürk” CHP’sinin yıllardır en büyük destekçilerinden olmuştur. Politik entrikalara asla girmemiştir. Ben değil biz demiştir ısrarla. Taşın altına elini sokmaktan asla imtina etmemiştir. Korkmamıştır. Patronluk taslamamıştır. Edirne’ye ve ülkeye faydalı; parti vizyonuna uyan her görevi kabul edip; alnının akıyla yerine getirmiştir.“ Daha da ilgimi çekti açıkçası.
Ve nihayet buluşup sordum Namık Kemal Oğuz’a. CHP’den aday adayı olduğumu açıkladım dedi. İş adamlığına, vizyonuna, geçmişine ve kalitene kimse laf edemez de; milletvekilliği vizyonun nedir bir anlat bakalım dedim. Öyle ya; aday adayları da, aday larda öncesinde anlatacak, ciddiyetle not edeceğiz; çap sorunu gördüğümüz anda da mevcut vekiller Dr.Fatma Aksal’a, Doc.Okan Gaytancıoğlu’na ve geçmiştekilere de yaptığımız gibi hatırlatıp enselerinde boza pişireceğiz. Son yıllarda ki entrikalı siyasetten ağzı yanmış Edirnelilerin yoğurdu üfleyen ağzı olacağız.
NAMIK KEMAL OĞUZ öyle şeyler anlattı ki; açıkçası hem ikna hem hayran oldum. Diğer yazımda gerekçelerimi yazacağım..
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)