Ne siyasetçiyim nede siyaset meraklısı. Bir ideolojinin sapkını ise ömrüm boyunca olmadım. Politik parametrelerim evrensel çağdaşlık normlarında. Mesela; yöneten liyakatlımı, yönettiğine saygılımı, hegamonik yada egosal gizli bir ajandası varmı, yönettiği..
Ne siyasetçiyim nede siyaset meraklısı. Bir ideolojinin sapkını ise ömrüm boyunca olmadım. Politik parametrelerim evrensel çağdaşlık normlarında. Mesela; yöneten liyakatlımı, yönettiğine saygılımı, hegamonik yada egosal gizli bir ajandası varmı, yönettiği sorumluluk alanı ve kitleyi daha müreffeh ve sürdürülebilir hale getirebiliyormu..gibi.
Destek yada oy verim kararımda yöneteni ve muhalifini bu parametre anlayışına göre notlarım. Aslında “kararsız seçmen” kategorisinin iyiyse notunu, kötüyse otunu veren kademesinde bir vatandaşım. Radikal, cahil yada çıkar odaklı olmadığım için ben kendimi her daim apolitik olarak adlandırmaktan yanayım. Dahada ötesi beni son derece rahatsız eden ve zayıf not vereceğim hususlarda rahatlıkla objektif yorumlama yapabiliyorum.
Mesela; Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi olaylarındaki tutum ve söylemi kocaman bir sıfır. Rakamla 0! Benim gibi liderlik, strateji ve kendi ideası noktasında koyduğu vizyoner tutumlarına en yüksek puanı veren bir apolitik vatandaş olarak; AK Parti genel başkanı sıfatıyla partisinin siyasetine yönelikmi yoksa Cumhurbaşkanı olarak devlet adına mı bu kabul edilemez tutumu takındığını bilemediğim R.T.Erdoğan’a neden sıfır vermiş olabilirim acaba?
Aslında cevap son cümlede saklı. AK Parti’nin her daim sıfır değerinde olan siyonist güdümlü Pan Arabist sonuçlu siyasal Ümmet sevdalısı radikal kanadı istiyorki bu ülkedeki her kurum partilerine yada liderine biat etsin. Çok sesli demokrasi olmasın. Her kurumu kendi insanları yönetsin. Kabaca “tek tip insan modeli” olsun; o da onların radikal görüşünde şekillensin. Hala kabullenemiyorlarki bu mümkün değil. Hala anlamıyorlarki esas bu faşizmdir ve radikal olmayan sempatizanlarının gayretleriyle yapılan tüm olağanüstü hizmetlerin değerini de sıfırlar bu ütopik faşizm.
En yüksek puan skalasında yeralan bu okulun öğrencileri aptal da değildir, teröristte. Terörist yada anarşist olsalar hatta manuple edilecek kadar aptal olsalardı 18 yıl boyunca sıksık ayaklanırlardı. Boğaziçi gençleri siyasal kimliği olan bir rektör istemiyorlar sadece. % 100 de haklılar.
Simultane gelişen demokratik kitle hareketlerinin içine spekulatörlerin sızması kadar normal bir şey yok. Devletin işi onları tespit edip bu gençlerin arasından ayıklamak. O da, demokratik görüş eylemi yapan üniversiteli gençleri korumak için.
Dünyadan gelen “haklı” demokrasi hatırlatmalarına son derece kaba yanıt veren Dış İşleri Bakanlığına’da kocaman bir sıfır. Neymiş efendim bizim iç işimizmiş, karışmasınlarmış. Son yılların en başarılı hariciye politikasını yürüten bu bakanlığa da, son derece çağdaş bir insan olan Cavuşoğluna’da yakışmayan bir uslup. Son derece sakil bir kabadayı tarzı. Utanç verici, irrite edici. Bir yanlış 3 doğruyu sildi götürdü ne yazıkki.
AK Parti’nin her daim proje üreten, dünya ile entegre beyinleri de bu Boğaziçi olayında sınıfta kaldılar. Aslında çok iyi biliyorlarki post-pandemi denilen 2021 yılı tüm dünyada toplumsal olayların domino etkisiyle yayılacağı bir süreç. Sosyoloji merkezli siyaset bilimi toplumlar patlamasın gerekçesiyle arada gaz çıkartmalarının gerekli olduğunu söyler. ABD, Avrupa, Tunus, Rusya her yerde bu var. Mesele özellikle gençler alanlara indiğinde kontrollü bir şekilde enerjilerini boşaltmalarına müsaade etmekte. AK Partinin çağdaş insanlarının bu bilimsel gerçeği bilmesine rağmen takınılan son derece tehlikeli tutuma ses çıkartmamalarıdır esas ihanet yani teröristlik. Yazık!
Bırakın bu gençlerle inatlaşmayı. Apolitik olan benim gibileri bile kışkırtıyorsunuz. Devlet yönetiyorsanız olgun olun. İnsanlara sırf sizin kararlarınızı onaylamıyorlar diye terörist demeyin. Gerçekten aklınızı başınıza toplayın. Ideolojisiz çoğunluğun kaderiniz olduğunu görün ve toplumsal uzlaşma için önce o siyasal rektörü geri çekin. Geleceğimiz pırıl pırıl üniversiteli gençlerimizdir; radikallerinizin sapkın egoları değil!
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)