Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 724

SERDAR MANGA YAZDI;AĞIR KRİZE GİRERKEN YENİ BİR MERHABA

Tekrar merhaba  saygıdeğer Hür Gazete aboneleri ve kıymetli okurlarım.   2016 yılından bu yana her fırsatta 2020 tüm dünya için Türkçe’ye “arınım-azaltım” olarak tercüme edilebilecek mitigation periyodudur ve 2036 yılına..

SERDAR MANGA YAZDI;AĞIR KRİZE GİRERKEN YENİ BİR MERHABA

Tekrar merhaba  saygıdeğer Hür Gazete aboneleri ve kıymetli okurlarım.

 

2016 yılından bu yana her fırsatta 2020 tüm dünya için Türkçe’ye “arınım-azaltım” olarak tercüme edilebilecek mitigation periyodudur ve 2036 yılına kadar her kes sıra dışı değişimlere hazırlıklı olmalıdır diye yazdım durdum. Düşük Karbonlu Küresel Ekonomi sisteminin parçası olan bu sürecte azaltılanlardan olunmaması için yapısal arınmanın; türev enstrüman zenginlikli finans, simbiyoz odaklı sanayi kümelenmesi, lojistik entegrasyonlu büyüme ve Global Compact ilkelerine tam riayetli çalışma hayatı şarttır dedim sayısız kez.

 

Uluslar arası finans ve ticaret sisteminde edindiğim bilgilerin, salt bilgi paylaşıldıkça kutsaldır düstüruyla yer aldığı bu köşe sadece bu kadarlamı kaldı peki? Elbetteki hayır!

 

Mesela 2018 ağustos ayında yaşadığımız finansal iflası daha ocak ayından itibaren yazdım. Mc.Kinsey takışmasıyla yapılan hatalar zincirinin Türkiye’yeyi bilinçli bir savaş ekonomisine sokmasının kaçınılmaz olduğunu ve bununda devletin kendi kasasını doldururken milletin kesesinin boşalacağını, küresel tirbulansa girildiğinde devletin sosyal devlet olmaktan çıkıp banker devlet haline gelmesinin kaçınılmaz olacağını, tasarruf sahiplerinin artık döviz, altın, araba, ev vs değil borsa rantiyesine odaklanmadığı sürece banker devletçe keriz silkelemesine maruz bırakılacağını, milletimizin her şeye zam geliyor diye sızlanırken aslında kendi kurnazlığının (iktisadi ahlaksızlık) ceremesini çektiğini, ülkede bir A.K. Partisi devletinden keza bir Tayyipizm gerçeği olduğunu ve muhalefetin alternatif bir doktrin üretemediği sürece sosyoiktisadi sistemde var olan her şeyi Londra Lime Street’te kontratlar halinde alıp satan trilyon dolarlık HFT/Dark Pool pazarının ABD ve AB’nin beyhude siyasal karşı çıkmalarına rağmen Recep Tayyip Erdoğan’a desteğinin asla kesilmeyeceğini, Varlık Fonu AŞ’nin edindiği enstrüman üretim misyonunun perde arkasında kalan gerçeklerini ve daha birçok ulusal basında bulamayacağınız ince hususları çekinmeden ve salt bilgi ve isnata dayalı olarak yazdım.

 

Hatta apolitik bir yazar olmama rağmen, 2023 yılında yani TC’nin yüzüncü yılında yapılacak seçim küresel anaforun en sert olacağı 2024 yılının öncesidir; o yüzden devletinden vatandaşına azami dikkat gerektirir. Tarihin en derin dalgalanmalarının yaşanacağı bu riskli dönemi atlatabilen Türkiye; tarihi Türk Çağına girebilecektir şeklinde dipnotlarım da arşivlerde duruyor.

 

Bir ara durdum ve şöyle bir gözlemledim. Yazdıklarımın ne kadarı çıkmış ve dillendirilmeye başlamış diye. Rasyonel insanlarda kibir olmaz. Lakin nedense 3 yıl ilerisinden yazıyor olmak hem onur verici hemde biraz can sıkıcı. En büyük sorunsa çekirdeğin yani sırasıyla Uzunköprü, Edirne, Trakya, ülke ve Balkanlardaki okurların “erken” anlaması için çabalarken hiçte arzu ettiğim gibi olmamasını görmek benim açımdan en üzücü gerçek ne yazık ki.

 

Mesela simbiyoz sanayi yazarken Uzunköprü Karma OSB’ye business planlı teknik nitelik uyarısı yapıyorum; UZTB ve akıl hocaları hala daha yanlış yönlendirenlerin işaret ettiği paçavra kağıt, kürek derdinde. Yıllardır Eskiköy gümrüğü değil Demirtaş istasyonuna entegrasyonlu lojistik köy diyorum Uzunköprü Belediye başkanı bizi değil bizden aldıklarını yazan ulusal basın yazarlarına değer atfediyor. Kömürdeki fahiş artışı daha bu raddelere gelmeden detaylarıyla yazıp uyarıyorum, mafyacı geçinen bir takım ocakçıların tehditlerine karşı kimse arkamızda durmuyor. Daha ilk göreve başladığı tarihteki ayrımcı icraatlarına karşı parti ayırt etmeden milletvekillerine eleştiri getiriyorum hem iktidar hemde muhalif siyasetçiler beni karşı taraf kalemi olmakla yargılayıp, fitne odaklı itibar suikasti yapmaya çalışıyor. Gazetemizin basıldığı Uzunköprü okurlarından 3 evet sayıyla üç etkileşim gelmişken yıllardır; Keşan’dan 51 yakın, Edirne merkez ilçeden 138, Kırklareli ve Tekirdağ’dan da toplamda 329 etkileşim gelmiş yazılarıma karşı. Ülke geneliyse inanın abartmıyorum Trakya toplamının 2,8 katı! İnanın abartmıyorum Yunan siyasal teknokrat ve Bulgar diplomatların yazılarıma okur yazarlığı daha yüksek.

 

Yinede durduk, seyrettik. Hedef destinasyonlarımda kim kimde ne kadar kalmış. Seyrederken kim ne yazmış sosyo-iktisadi kalkınma hakkında diye. Bir arpa yol gidilmemiş ne yazıkki.

 

Eee nerede kalmıştık peki? Trakya sevdamız bitmiyor diyelim. Daha az ve net başlayalımmı yeni döneme ne dersiniz? Öyleyse her çarşamba buradayız efendim bekleriz..

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL