Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 117

Müfit DEMİRKOL yazdı; TARİKATLAR

  TARİKATLAR Tarikat veya tarik kelimesi “yol” tarikat “yollar” anlamına gelir, “Allah’a ulaştıran yol” mânâsında kullanılmaktadır. Tarikatlar Selçuklu ve Osmanlı’ya özgü düşünce ve inanç hareketleri olarak değerlendirilmektedir. Allah, tevhit mesajını..

Müfit DEMİRKOL yazdı; TARİKATLAR

 

TARİKATLAR

Tarikat veya tarik kelimesi “yol” tarikat “yollar” anlamına gelir, “Allah’a ulaştıran yol” mânâsında kullanılmaktadır. Tarikatlar Selçuklu ve Osmanlı’ya özgü düşünce ve inanç hareketleri olarak değerlendirilmektedir.

Allah, tevhit mesajını merkeze alan İslam’ı, insanlığa fıtrat dini olarak göndermiştir. Fıtrat dini olan İslam’da dini bir kurum, kilise, ruhban sınıfı, tarikat, mezhep, şeyh, mürit, kutup, gavs, müceddit gibi kurguların hiçbiri bulunmamaktadır.

İslam, bir tarikat değildir. Peygamber, bir şeyh olmadığı gibi, Kur’an da bir tarikat kitabı değildir. Tarikatlar, mezhepler ve cemaatlerin hiçbiri, ilahi ve kutsal bir niteliğe sahip değildirler.Tarikatların, mezheplerin ve cemaatlerin hepsi insan icadı yapay oluşumlardır. Tarikat ve cemaatleri, insanın dizayn ettiği oluşumlar olarak konuşmak, tartışmak ve sorgulamak lazımdır.Tarikatlar, kendilerini insan yapımı kurumlar olarak değil, ilahi ve kutsal nitelikte yapılar olarak sunmaktadırlar. Kutsal ve ilahi nitelikte olduklarını sunmak suretiyle tarikatlar, kendilerini sorgulanmaz, eleştirilmez ve dokunulmaz hale getirmektedirler.Tarikatların hikmetinden sual olunamayacağı şeklinde tarikatları tabulaştıran ve kutsallaştıran anlayışın hiçbir dini, akli, ahlaki ve insani temeli bulunmamaktadır.

İslam açısından tarikatlara ne yer vardır, ne gerek vardır.

Allah’ın gönderdiği hiçbir tarikat olmadığı gibi, görevlendirdiği hiçbir şeyh de yoktur. Tarikatlar, İslam içinde olduklarını iddia ederek İslam’ın dışında kendilerine özgü ritüeller, kurallar, hiyerarşiler, müritlik ve şeyhlik pozisyonlarını icat etmişlerdir.

İstisnasız bir şekilde bütün tarikatlar, gerçek olmadığı gibi, bütün şeyhlerde gerçek değildirler. Bütün tarikatlar ve şeyhler, insan yapımı uydurmalardır.Bütün tarikatların ve şeyhlerin, uydurmalar olduğu gerçeğinden hareketle onların yapıp ettiklerinin akıl, ahlak ve bilgi ışığında değerlendirilmesi ve sorgulanması gerekmektedir.

Allah, hiçbir insanı bir diğerinin kurtuluşunu dünyada ve ahirette sağlayacak kurtarıcı olarak tayin etmemiştir. Hiçbir tarikat ve şeyh, insanları dünyada ve ahirette kurtuluşa götürecek yapı ve otorite konumunda değildirler.

Allah’ın huzurunda bir şeyhe mürit olmanın hiçbir değeri olmadığını, Allah’ın insanları bir şeyhe mürit yapmak şeklinde bir sorumluluk yüklemediğini hiçbir şekilde unutmamak lazımdır.

Bütün bu gerçeklerin ışığında, 23 Nisan 1920 de TBMM nin açılışı dolayısı ile büyük kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk tarafından 23 nisan günlerini “ulusal eğemenlik ve çocuk bayramı” olarak ilan edilmiştir. Bu günün çocuk bayramı olarak kutlamasının dünya da bir ilk olması da çok önemlidir.

23 nisan 2024 salı günü bu büyük bayramımızın kutlamasını,kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün mezarının cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından ziyaret edilmemesi, o ziyaretin yerine hayatını kaybeden “ismail ağa tarikatının” liderinin cenazesine giderek, cenazeye omuz vermesi büyük bir şaşkınlık  ve nefret yaratmıştır.

Türkiye cumhuriyeti laiktir ve laik olarak kalacaktır.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL