Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 324

İSMAİL MERCİMEK YAZDI;”KAZAKİSTAN”

Bağımlılık, gönüllü körlüktür. Öyle olmasaydı, Mustafa Kemal ATATÜRK “Bağımsızlık benim karakterimdir” der miydi? Karakteri bağımsızlık olmasaydı; Bir yandan yedi düvele karşı, fakr u zaruret içinde mücadele ederken, diğer taraftan da..

İSMAİL MERCİMEK YAZDI;”KAZAKİSTAN”

Bağımlılık, gönüllü körlüktür.

Öyle olmasaydı, Mustafa Kemal ATATÜRK “Bağımsızlık benim karakterimdir” der miydi?

Karakteri bağımsızlık olmasaydı;

Bir yandan yedi düvele karşı, fakr u zaruret içinde mücadele ederken, diğer taraftan da dört yanı saltanat ve hilafet yanlısı, ihanete teşne körlerle ( bağımlı kafalarla) başa çıkması, başarabilmesi mümkün müydü?

Anlayacağınız, ya bağımsız ve özgürce düşünerek zoru başarmayı göze alacağız, ya da körlüğü tercih ederek; lütfedilen, bahşedilen ile bağımlı bir şekilde, iktisadi, siyasi ideolojik manada göremediğimiz prangalarla yaşamayı kabul edeceğiz.

Körlerin fili tarif ettikleri öyküyü biliyorsunuzdur.

Kimisi filin hortumunu tutarak kocaman yılana benziyor derken, kimisi kuyruğunu halata, kimisi kulaklarını kocaman yelpazeye, kimisi bacaklarını ağaca, kimisi gövdesini duvara, kimisi dişlerini mızrağa benzetiyor ya, o öyküyü diyorum.

Hâlbuki körlüklerini bilerek, birbirlerinin dediklerini birleştirip bütün olarak kabul etseydiler, fili tam da olduğu gibi anlatabilirlerdi.

Bu konuya nereden geldim izninizle onu açıklayayım.

Kazakistan da ayaklanmaya dair yorumları ben de okuyor ve dinliyorum sizler gibi.

Kimileri, Rusya’nın müdahale gerekçesi derken, kimileri Çin ‘in, kimileri Amerika’nın oyunları, kimileri Türkiye’nin liderliğini engellemek, kimileri yönetenin diktası diyor.

Herkes tuttuğu ve olduğu yeri tarif ediyor. (!)

Hâlbuki bağımlılığımızı yani körlüğümüzü kabul ederek, ilk önce bağımsız ve özgürce düşünebilmeyi yani görebilmeyi deneyip ve ne olduğumuzla, kim olduğumuzla işe başlayarak daha duru ve net yorumlar yapabilir,daha etkili olabiliriz.

Kurnazlığın akıl, küfrün kültür, hakaretin belagat, cehaletin cesaret, fırsatçılığın ticaret, entrikanın siyaset, ezberciliğin tedrisat olmadığıyla, yani Norveçlilerin “Zorda kalınca, ATATÜRK gibi düşünün” özdeyişleriyle işe başlayabilsek, emin olun daha objektif yorumlar yapabilir ve bütün dünya bizi daha da kayda değer görebilir.

Emperyalistlerin, enerji alanlarını kontrol etmek ve sömürmek için o coğrafyalarda yaşayan insanların hayatlarını asla önemsemediklerini, izledikleri yol ve yöntemleri de biliyorsunuz.

Afrika’da, Ortadoğu’da, kendi getirdikleri yöneticileri yine kendilerinin alaşağı etmek için icat ettikleri BAHARLARIN ne kadar KARA olduğunu hep gördük.

ARAP BAHARLARI mevsiminden sonra TÜRK BAHARI provası olabilir bu Kazakistan da olup bitenler.

Fili tarif etmeye çalışmak yerine, bağımsız ve özgür bir karakterle gözlerimizin açılmasını diliyorum.

Saygıyla kalın..

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL