Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 112

DENİZ KİTE YAZDI: İSTANBUL, DENGESİZ KALKINMANIN GÖSTERGESİDİR!

Eyalet sistemli ülkeler daima “ayrılmaya meyilli bir grubu” içinde barındırır. Bu durum Avrupa için de geçerlidir, ABD için de. Günün sonunda daha zengin olanlar, veya daha dinci, daha ırkçı vs,..

DENİZ KİTE YAZDI: İSTANBUL, DENGESİZ KALKINMANIN GÖSTERGESİDİR!

Eyalet sistemli ülkeler daima “ayrılmaya meyilli bir grubu” içinde barındırır.

Bu durum Avrupa için de geçerlidir, ABD için de.

Günün sonunda daha zengin olanlar, veya daha dinci, daha ırkçı vs, diğerleri gördükleri, kendilerine yük kabul ettikleri eyaletlerden ayrılmak isterler.

Eski Yugoslavya’daki iç savaş bu sebeple kolay olmuştu. Zengin bir bölge, giderek ekonomik anlamda kötüleşen ve kutuplaşan Yugoslavya ve diğeri görülen Bosnalılar…

İtalya’nın kuzeyi ile güneyi çatışır, ABD’de Teksas daima ırkçı ve asi eyalettir.

İngiltere İskoçya arası yüzyıllardır böyledir, Belçika ve İspanya benzer sorunlar yaladılar ve her an yaşayabilirler de!

Avusturya’nın fakir bölgesi Burgenland, ırkçı eyaleti Karnten’dir…

Türkiye, “coğrafi” adı altında bölgelere ayrılmış ama eyaletleşmemiştir ve eyalet sistemine de gitmemelidir.

Bizler bu coğrafyada, bütünlük içinde yaşayan, çok kültürlü bir ulus devlet olarak varlığımızı devam ettirmeliyiz. Aksi, devletimizin ve ülkemizin yıkılışı olur.

Atatürk’ün bölgesel kalkınma modeli bu açıdan çok önemlidir ve devam ettirilmelidir.

Bu model sayesinde her bölge, kendi varlığını en iyi şekilde devam ettirir, sürekli kalkınır, bir bölgeye göç yerine yerel güç ve bölgeler arasında eşitlik ve denge sağlanır.

Atatürk modeliyle bölgesel kalkınmayı en iyi uygulayan ülke örneği Almanya’dır.

Örneğin Almanya’da her şehrin, o şehrin kalkınmasını sağlayan birkaç değerli fabrikası vardır.

Ülkemizde yerel seçimlerin neredeyse genel seçim gibi görülmesi ve İstanbul’un diğer şehirlere göre çok daha fazla önem kazanması aslında DENGESİZLİĞİN işaretidir.

Çünkü İstanbul varsa Türkiye var, yoksa Türkiye yok diyebileceğimiz kadar büyük bir eşitsizlik vardır.

İstanbul, ülkemiz açısından ve geldiğimiz noktada, gücün değil, dengesiz kalkınmanın göstergesidir.

Oysa Ankara’nın başkentimiz olmasından tutun da, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Anadolu’nun farklı illerine inşa edilen fabrikalara kadar her adım, dengeli bir sürdürülebilir kalkınma içindi.

Bu yaklaşım, dahiyane idi!

Devam ettirebilseydik, bölgemizdeki en güçlü devlet olurduk!

Bu sebeple Belediye Başkanlarına gerçekten çok iş düşmekte!

Türkiyemiz’in, gelişmiş bir ülke olmasında yerel kalkınma, bölgesel dengeli gelişme ve yerelin kaynaklarına en uygun ve etkin üretim modeli, Belediyeler’in sorumluluğu…

Bunun gerçekleşmesi için de, işbirliği ve ortak akıl şart.

Bunun için ortak bir ülke vizyonu ve bugünkü kutuplaştırma siyasetinden uzaklaşarak birlik ve beraberlik ruhunu yakalamak, şart.

Bölgeler birbirine rakip değil, birbirinden güç kazanan yerel yapılar olmalılar.

Tüm bu sebeplerle, bu yerel seçimler ve adaylar çok önemlidir. Dünya yeni bir düzene doğru ilerlemektedir ve bizlere de ülkemiz açısından gerçekten sorumluluk düşmektedir.

Lütfen hepimiz bunun farkında olalım!

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL