Eğitim Uzunköprü Haberleri Okuma Sayısı: 204

CHP İLÇE SEKRETERİ UZTOSUN ÖĞRETİM YILININ İLK HAFTASINI DEĞERLENDİRDİ

2023-2024 Öğretim Yılının ikinci haftası da bitiyor.CHP Uzunköprü İlçe Sekreteri Ayhan UZTOSUN eğitimdeki mevcut durumu gazetemize değerlendirdi:   “Yeni eğitim ve öğretim dönemine hazırlık ve geçen ilk haftaya bakıldığında bu..

CHP İLÇE SEKRETERİ UZTOSUN ÖĞRETİM YILININ İLK HAFTASINI DEĞERLENDİRDİ

2023-2024 Öğretim Yılının ikinci haftası da bitiyor.CHP Uzunköprü İlçe Sekreteri Ayhan UZTOSUN eğitimdeki mevcut durumu gazetemize değerlendirdi:

 

“Yeni eğitim ve öğretim dönemine hazırlık ve geçen ilk haftaya bakıldığında bu yıl eğitim paydaşlarınca en zor ve tartışılan bir yıl olacağı görülüyor. Çünkü eğitimde AKP’nin yarattığı ve çözülmediği için kronikleşen sorunlara bu yıl yenileri eklenmiştirYeni öğretim yılında öğrencileri, en temel dersleri ve hatta Türkçe’yi bile öğretmekten aciz olan ( ki bu son YKS ile LGS’ de kanıtlanmıştır.), bilgi aktarma değil sınav odaklı olduğu halde sınava hazırlamada bile yetersizliği ispatlı olan gerici müfredat beklemektedir.

Seçmeli din dersleri zorunlu hale getirilmiş, ikinci yabancı dil dersleri zorunlu dersler arasından kaldırılmış, bu nedenle hem öğrenciler hem de öğretmenleri mağdur edecek düzenlemeye imza atılmıştır.4+4+4 eğitimin yarattığı sorunlar bütün eğitim paydaşlarını içinden çıkılmaz duruma sokmuştur.Milli Eğitim Temel Kanununa aykırı uygulamalarla laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşarak özel okullar teşvik edilmiş, öğrenciler/veliler müşteri durumuna getirilmiştir. Devlet okulları cemaatlerin isteğine göre dönüştürüldüğünden çocuğunun laik ve bilimsel eğitim almasını isteyen veliler özel okullara yönelme durumunda kalmıştır. Parası olan okusun, hedefine hızla yol alınmaktadır.

Yeni derslikler inşa edilmediği için sınıf mevcutları eğitimi kitleyecek boyutta artmış durumdadır. Bazı kentlerde ikili eğitim uygulaması nedeniyle öğrencilerin bir kısmı sabah gün doğmadan okula giderken, bir kısmı hava karardığında okuldan çıkama durumunda kalacaktır.

Özellikle seçimden sonra millete yüklenen vergiler, hayat pahalılığı, paramızın değersizleşmesi, gelir adaletsizliği nedeniyle dar gelirli velilerin çaresizliği her geçen gün artacaktır.

Sosyal Devlet ilkesi eğitimde bir kenara atıldığı için veli ve öğrencileri kantin fiyatları yüzünden beslenme sorunu, servis fiyatları yüzünden ulaşım sorunu beklemektedir.

2023-2024 öğretim yılında, öğretmenlerin hem geçim hem de saygınlık ile ilgili sıkıntıları artacaktır. Ülke genelinde kira ortalamaları 12 bin TL’ye ulaşmışken, bir öğretmenin özellikle büyükşehirlerde yaşamını sürdürmesi olanaksız hale gelecektir.

Milletin gözüne bakarak 68 bin öğretmen açığı var, açıklamasından sonra  atanmayan 100 binlerce öğretmen varken Anayasa’ya aykırı olarak çalıştırılan 100 bine yakın “ ücretli öğretmenin”  ücretlerine %25 artış yapıldığını müjde olarak duyuran zihniyetin, Başöğretmen Atatürk’ün gelecek nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin sorunlarını giderme olasılığı yoktur.

Seçim öncesi tek yetkili ağızdan mülakatı kaldıracağız vaadinden sonra, bakanın “ bundan sonra mülakatı mülakat gibi yapacağız” açıklaması bir suçun itirafı değil midir? Bu anlayış çözümde yer alabilir mi?

Son yıllarda laik eğitim ilkesinin gözardı edilerek çocuklarımızın devlet eliyle dini vakıf ve cemaatlerin eline bırakacak projeleri okullarımızda her kademede uygulamaya konulmakta. Siyasi iktidarın eğitimdeki gericileşme hamlesi ÇEDES ( Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum) bu öğretim yılında okullarımızda laik ve bilimsel eğitimden yana olan öğretmenlerimiz ve sivil toplum örgütleri ve de velilerimizce engelleneceğini umuyorum.

Tarikat ve cemaatlerin işine gelmeyen uygulamalar milli eğitimde hayata geçirilememektedir. Zaten tarikat ve cemaat mensupları işin başında olduğu için isteklerinin önüne engel çıkmamaktadır. Örneğin geçtiğimiz günlerde bakan, açık liseye geçişleri zorlaştıracaklarını açıkladı. Cemaat ve tarikatlar “ dini eğitime darbe vurur” diye ayağa kalktı. Anında hafızlık ve Arapça eğitimi alanlar açık liseye geçebilecek, diye bir genelge yayınladılar.

Zamanında bir gecelik Kanun Hükmünde Kararname ile profesörlük payesi verilerek rektör yapılan bilim insanı (!) bakan Yusuf Tekin, Milli Eğitim Temel Kanunu’nun “ karma eğitim” başlıklı 15. Maddesinde “okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır.” Denmesine rağmen maalesef meclise sokulan yobaz zihniyetin isteği doğrultusunda karma eğitime karşı davranış sergilemekte.

Değindiğim – üniversitelerin dışındaki- eğitim sorunlarının birkaç başlığı. Bütün bu sorunların kaynağı siyasi iktidarın eğitim alanındaki tercihinin bir sonucu. Çünkü bu zihniyet “ Cahil insanların ferasetine güveniyorum.” Diyen bir zihniyet.”

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL