Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 127

Orhan KALYONCU Yazdı;LİDERLER DEMOKRASİSİ

LİDERLER DEMOKRASİSİ İnsanlar yerleşik düzene geçtikten sonra her çağda her zaman daha iyiyi, daha güzeli aramışlardır. 21 yüzyılda bu refahı demokrasi ile idare edilen uygar toplumlar bulmuşlar, her şeyin temelinde..

Orhan KALYONCU Yazdı;LİDERLER DEMOKRASİSİ

LİDERLER DEMOKRASİSİ

İnsanlar yerleşik düzene geçtikten sonra her çağda her zaman daha iyiyi, daha güzeli aramışlardır. 21 yüzyılda bu refahı demokrasi ile idare edilen uygar toplumlar bulmuşlar, her şeyin temelinde de adaletin yattığını görmüşlerdir. Güzel ülkemizde de cumhuriyet ve demokrasi sayesinde belli mevkilerde koltuk sahibi olanlar demokrasinin dışında hareket ederek kendi bindikleri dalı kesmektedirler. Demokrasimiz neredeyse liderler demokrasisi halini aldı. Parti genel başkanları ne olursa olsun, hesap vermiyor, özeleştiri yapmıyor, yenilgileri bile başarı gibi göstermekten çekinmiyorlar. İstediklerini milletvekili, belediye başkanı yaptıkları sistem sayesinde hep başta duruyorlar. Mevcut siyasi sistemde liderler,yanlarında liyakat sahibi kişiler yerine biat ve itaat eden kişileri istiyorlar. O yüzden milletimiz layık olduğu iyi yöneticilere sahip olamıyor.

Demokratik ülkelerdesiyasi partiler, demokrasinin temel taşlarıdır. Halk siyasi iradesini temsilcileri vasıtasıyla kullanır. Ülkemizin en köklü partisi CHP’sinde de demokratik kuralların tam uygulandığını söyleyemeyiz. Parti liderleri gibi bazı belediye başkanları da onlardan farksız hareket ediyorlar.Katiyen özeleştiri yapmıyor, eleştiri kabul etmiyorlar. Halka hizmet etmesi ve herkese eşit mesafede durması gereken belediye başkanları seçim yoluyla sahip olduğu kamu gücünü parti içinde kendi siyasi ikbali için kullanıyorlar. Bu, demokrasi açısından doğru bir davranış değildir. Belediye başkanları örgütlerin üzerinde değildirler. Örgütler, özgür, bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Herkese eşit davranmak, tüm üyeleri kucaklamak için bu şarttır. Partiler ancak böyle bir bütün halinde aynı hedefe yürür. 24 Eylül 2023 tarihinde yapılan CHP Edirne İl Kongresinde CHP üyesi iki belediye başkanının konuşmalarını dinlerken kulaklarıma inanamadım. Yabancı bir kişi konuşan iki belediye başkanını başka partilerden zannedebilirdi. Ne olursa olsun bunlar kongrede değil, şu an yapılmayan ama yapılması gereken il-ilçe danışma toplantılarında masaya yatırılması gereken konulardı. Kimsenin mensubu oluğu partiye zarar verme hakkı olmaması gerekir. İtalyan düşünür ve siyaset adamı Machiavelli’ye yakıştırılan bir söz vardır “Amaca ulaşmak için her yol mübahtır.” Bu söze göre hareket eden kişilere makyavelist denir. Bir amaca ulaşmak ya da eline geçirdiği yetkiyi sürdürebilmek için etik dışı hareket edenler bu sıfatı hak ederler.

CHP Tüzüğünün 5. Maddesinin 10. ve 11. bentlerinde özetle şöyle yazıyor. “Üyeler seçme ve seçilme haklarını özgürce kullanırlar. Üyeler, uğradıkları hukuksuzluk ve haksızlık hakkında yöneticilerden bilgi alabilir, savunma isteyebilir.” Acaba fiiliyatta öyle mi oluyor? Milletvekili, belediye başkanı ve meclis üyelikleri seçimle belirlenmiyor. Bu durumda seçme ve seçilme hakkı üyeye kullandırılmıyor. Tüzük gereği 3 ayda bir yapılması gereken il- ilçe danışma toplantıları ile her seçimden sonra yapılması gereken seçim değerlendirme toplantıları da yapılmıyor. Eğer bir başarısızlık varsa bunun muhasebesini ve özeleştirisini üyelerden önce yetki ve sorumluluk sahibi yöneticiler yapmalıdır. Siyasette yazılı ya da yazılı olmayan kurallar vardır. Bunun başında şeffaflık, hesap verilebilirlik, katılımcılık, ortak akıl, eşitlik, özeleştiri gibi değerler gelir. Siyasetin yerli yerine oturması için de siyasetçilerin bu kurallara uyması gerekir.

orhankalyoncu.blogspot.com.tr                                                   27.09.2023

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL