4207 sayılı Yasanın “Tütün ve Tütün Mamullerinin İçilmesi Yasaklanan Yerler” başlığını taşıyan 2. maddesinde, “Sağlık, eğitim-öğretim ve kültür hizmeti veren yerler ile kapalı spor salonlarında ve toplu taşımacılık yapılan her..
4207 sayılı Yasanın “Tütün ve Tütün Mamullerinin İçilmesi Yasaklanan Yerler” başlığını taşıyan 2. maddesinde, “Sağlık, eğitim-öğretim ve kültür hizmeti veren yerler ile kapalı spor salonlarında ve toplu taşımacılık yapılan her türlü nakil vasıtaları ve bunların bekleme salonlarında, kamu hizmeti yapan kurum ve kuruluşlardan beş veya beşten fazla kişinin görev yaptığı kapalı mekanlarda tütün ve tütün mamullerinin içilmesi yasaktır.Bu gibi mahallerde tütün ve tütün mamullerinin içilebilmesi için ayrı yerler tahsis edilir. Tahsis edilen yerden, sigara içilmeyen mahallere duman gidişini engelleyecek, havalandırma, tecrit etme gibi tedbirler alınır.” hükmü yer almakta idi. Bu madde metnine baktığımızda, Tütün ve tütün mamullerinin kullanılması yasak olan yerler, genel olarak sağlık hizmetlerinin görüldüğü (hastane, sağlık ocağı vb. yerler), eğitim – öğretim hizmeti veren (okullar, dersaneler gibi) yerler, kültür hizmeti veren (müzeler, kütüphaneler gibi) yerler, her türlü kapalı spor salonları, toplu taşımacılık yapan her türlü nakil vasıtaları ( belediye otobüsleri, şehirler arası otobüsler, minibüsler, trenler, raylı ulaşım araçları, uçaklar vb) ve bunların bekleme salonları (garajlar, kapalı durakları, istasyonlar)
4207 sayılı Yasanın 2. maddesi yukarıda anılan bu yerlerde her türlü tütün ve tütün mamulünün kullanımını yasaklamıştı. Ancak bu yasaklama ile beraber tiryakiler olarak adlandırılan ve tütün ürünü kullanan kişiler de düşünülmüş ve bu kişiler için sigara içme yerlerinin tahsis edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Tahsis edilen bu yerlerin ise, sigara içilmesi yasak olan yere duman gidişi olmaması gerektiği ve bu yerlerin havalandırma sisteminin olması gerektiği açıkça kanunda düzenlenmiştir.
Günümüzde sigara satışının yasaklanmış olmasına karşın bu yasağa uymayan esnaflarımızın olduğu gibi, okul önleri ile okul çağında ki gençlerimizin ellerinde sigara maalesef eksik olmamaktadır. En ucuz siğaranın 50 lira olması dahi bu gençleri bu alışkanlıklarından kurtaramamaktadır. Bu gençlerimizin sigara masrafının yanında toplu taşıma masrafları ile yemek kasraflarını da düşünürsek böyle bir öğrencinin bir aylık masrafının ailesinin altından kalkamayacağı boyutlara ulaştığını görmekteyiz.
İşin en acı diğer yönü ise bu sigara tiryakisi gençlerimizin bazılarının da “uyuşturucu” kullanmalarıdır.
Uyuşturucu kullanımı öyle bir hale gelmiştir ki, ne aileleri, ne eğitmenleri, ne de emniyet güçleri tarafından kontrol edilemeyip, önlenememektedir.
Okul önlerinde öğrencilere satmak için bekleyen uyuşturucu tüccarlarının olması ise daha da büyük bir sorun oluşturmaktadır.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imal edilip satılması kanunlar içerisinde Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası- TCK188 kapsamıyla cezalandırma girişimi bulunur. Bu maddelerin ihraç edilmesi, ülke içerisinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına temin edilmesi, depolanması, sevk edilmesi, ticaret amacı güderek satın alınması nu kural bağlamında alenen suçtur.
Uyuşturucu maddenin ağır uyuşturuculardan eroin, kokain, morfin veya bazmorfin ticari olarak satış ve alışını yapanlar için suçlar daha da ağır şekilde değerlendirilir. Diğer esrar, bonzai gibi uyuşturucu maddelerinde de bu ceza işlemleri barındıracağı bilinmelidir. Uyuşturucu ile alakalı ithal veya ihraç etme suçlarında uyuşturucu kaçakçılığı suçu tabiri kullanılmaktadır.
Ergenlerde madde kullanımı son yıllarda sıklıkla ele alınan önemli bir konudur. Bu çalışmanın amacı, lise öğrencileri arasında madde kullanım sıklığını ve bu maddeleri kullanmalarını etkileyen faktörleri belirlemektir.
Bu çalışmada öğrencilerin hayatlarında en az bir kez esrar kullanma oranı %3.6, ekstazi kullanma oranı %1.6, uçucu kullanma oranı %3.5’tur. Tüm maddelerde erkek, Endüstri Meslek Lisesinde okuyan ve 12. sınıflarda olan öğrencilerin madde kullanım sıklığının diğerlerine göre fazla olduğu görülmüştür. Ayrıca madde kullanan arkadaş olması, okul başarısının düşük olması, devamsızlık yapma, disiplin cezası alma, polisle başı derde girme durumlarının madde kullanımını arttırdığı belirlenmiştir
Toplumumuzun geleceğinin bu gençlerde olduğu gerçeği karşısında halen yaşamakta olduğumuz bu acı tablo içler acısıdır.
Gençlerimizin bu konuda etkin uyarılara ihtiyacı bulunmaktadır. Ailelerinin yardımlarının yanı sıra emniyet güçlerimizin bu konuda çok büyük bir özveri içerisinde olmaları şarttır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)