ERSİN ERTÜRK YAZDI:OY”ALAMA!

Mayıs seçimlerinin çok bilinenli denkleminin sonucunda CHP üst yönetimi stratejik yanlışlıkları nedeniyle oy alamayıp meclis dışında kalınca “oy”alama derdine düştüler.

Kendisini, bakan, Cumhur Başkanı yardımcısı ve Cumhurbaşkanı ilan edenler, kurguladıkları oyun gerçekleşmeyince koro halinde parti içi demokrasi türküsü söylemeye başladılar.

Öte taraftan il başkanları seçim öncesi milletvekilliği beklentisi içinde sessiz kalırken, seçim sonrası tüzük kurultayı çağrısı yapıverdiler iyi mi?

Çağrı yapacağınıza toplayın delegelerinizden imzayı, yapılsın tüzük kurultayı. Bu kadar basit, kaybedecek zaman mı var?

Bunların dertleri demokratik tüzük falan değil, hepsi üyedeki tepkiyi, oy veren seçmendeki umutsuzluğu yatıştırmak adına yapılan algılar, zaman kazanma “oy”alama taktikleri.

Yıllardır parti içi demokrasi, kurucu ilkeler diyenleri mahallenin delisi ilan edenler, şimdide mahallenin akıllısı rolüne bürünüp pek demokrat kesildiler. Sanki bulundukları makamlara demokratça gelmişler gibi.

Gerçi gençlerin “demokrat amcası!” Fikret Bila’ya ‘’Hiçbir sorun yok, hiçbir gerilim yok, her şey yolunda, diyerek, umurunda mı CHP umurumda mı ülke diyor da, bizim umurumuzda.

Bakınız yıllar önce Sezen Aksu bu konuda ne demiş?

‘’Başkası olma kendin ol,

Öyle daha güzelsin,

Gel bana sahici sahici,

Yoksa anca gidersin”

Vallahi demişde pekte gidici gibi durmuyor kendine demokratlar, ne yapsak acaba?

Şaka yapacak zaman değil, çok önemli günlerden geçiyoruz. Yüzüncü yılında Cumhuriyet yok olmaya doğru yol alıyor. Cumhuriyetin varlığı CHP’nin varlığı ile olanaklıdır, ancak:

Görünmektedir ki bu CHP karşı devrimcilerin yolunu açmaktadır, baksanıza mecliste milli görüş geleneğinden gelen 404 milletvekili oluşmuş durumda. Canlarının istediği gibi Anayasayı değiştirebilirler. İsterlerse şeriatı bile getirebilirler.

İşte o nedenle, karşı devrimcilerden helallik isteneceğine, kendi üyesinden, seçmeninden helallik istense değişim sancısız olacak, ancak:

Muhafazakârlardan oy almak için yapılan ”baş örtü (türban) yasa değişikliği değişim değildir, ona karşı devrim denir.

O halde, değişimi tabandan gelen dip dalgasıyla CHP üyeleri devrim yapacak ki ancak değişim olabilsin.

Devrimde öyle tepeden ben istedimle olmaz. Üye, seçmen değişimi öncelikle kendisinden başlatmalı. Başlatmalı ki tepede de değişim oluşabilsin.

O nedenle de, önce sokağımızda mahallemizde ilçemizde, ilimizde siyaset yapıcı konumda olmalıyız ki kurultayda liyakatlı kadrolar oluşabilsin.

Bu liyakatlı kadrolarda Atatürk’ün partisi olarak ” çağdaş ve aydın Türkiye”yi oluşturabilsin.

Yoksa yıllardır olduğu gibi sosyal medyada söylenir dururuz.

“Oy”alanmadan oy alabileceğimiz; aydınlık ve çağdaş günlerin gelmesi dileğiyle bayramınızı kutlarım.