Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 143

ERSİN ERTÜRK YAZDI:ELLEÇLEME

Antiemperyalist mücadeleyle ülke kuran CHP, yüz yıldır tüm zorluklara karşın Cumhuriyetin varlığının güvencesi olarak bir asrı devirmeyi başardı, ancak son çeyrekte yaşanan emperyal oyunlara karşı duramayarak rejimin değişmesini engelleyemedi. Bunun..

ERSİN ERTÜRK YAZDI:ELLEÇLEME

Antiemperyalist mücadeleyle ülke kuran CHP, yüz yıldır tüm zorluklara karşın Cumhuriyetin varlığının güvencesi olarak bir asrı devirmeyi başardı, ancak son çeyrekte yaşanan emperyal oyunlara karşı duramayarak rejimin değişmesini engelleyemedi.

Bunun en önemli nedeni, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkelerinin tozlu raflara kaldırması ve kurucu felsefesinden uzaklaşmasıdır. Bu gün bu uzaklaşma, Cumhuriyetle sorunu olanların mecliste yer almasına neden olmuştur.

İşte görülmektedir ki, son seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin yaşadığı başarısızlığın temel nedeni ideolojik sapma ve örgütleme sorunudur. O nedenle Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeniden halkın umudu olarak iktidara yürüyebilmesi için kurucu felsefeye sahip çıkarak; öncelikle tüzüğü demokratikleştirilerek sokak ve sandık esasına göre tabandan tavana örgütlenme modeliyle başta genel başkan olmak üzere tüm yönetim kademelerinin yenilenmesi sağlanmalıdır.

Bunu da ekonomide ve lojistikte depolarda uzun süre bekleyen yıpranmış malzemelerin özellikleri değiştirilmeden elden geçirilerek yenilenmesini ifade eden elleçleme (handing) denilen bir yöntemle yola yürümesi gereklidir. Yani, Cumhuriyet Halk Partisi bir süredir unutturulan, tozlu raflara kaldırılan; partiyi bir asra taşıyan kurucu felsefeyi yeniden yaşama geçirerek işe başlamak durumundadır.

Peki, Nedir bu kurucu felsefe?

Antiemperyalist bir duruştur, özgür ve tam bağımsızlık mücadelesidir, dayanışma ruhudur, halkçılıktır, halkın egemenliğidir, laikliktir; solidarizmdir(1) ve korporatizmdir.(2)

Sonuç olarak, bu güne kadar yapmadıklarımızı yaparsak ancak başarılı olabiliriz. O nedenle de bu amaca Cumhuriyet Halk Partisi’ni değişim bahanesiyle farklı yollara saptırarak değil, kurucu felsefeye sahip çıkarak ulaşabiliriz.

Çözüm, siyasi elleçlemedir, yani ‘’el birliğidir’’, onu da:

“Doğru yola, doğru zamanda, doğru koşullarda, doğru yöntemle doğru yönlendirerek, doğru sayıda, doğru insanlarla yola çıkılırsa ancak o zaman doğru hedefe ulaşılabiliriz. Bunu da ancak bilge bir lider eşliğinde, iyi bir planlama, örgütleme, yönlendirme, eşgüdüm ve denetlemeyle gerçekleşebiliriz.

İşte tamda bu nedenle Atatürk Devrimcileri olarak bizlerde Cumhuriyet Halk Partisi’ni; Yeni CHP değil, Yeniden CHP’yi kurmak için ‘’el birliği’’ ile yollara çıkmalıyız.

Yoksa ikinci yüz yıl karşı devrimcilerin yılı olacaktır.

_____________________

(1) Solidarizm: Bir topluluğu oluşturan gruplar veya sınıflar arasında psikolojik bir birlik duygusu yaratan duygu, düşünce ve ortak çıkarlarla birbirlerine karşılıklı olarak dayanışmasıdır.

(2) Korporatizmdir: Toplumun tarım, emek, iş, bilim veya lonca dernekleri gibi sosyoekonomik ortak çıkarlar temelinde örgütlenmesini savunan kolektivist bir örgütlenme modelidir.

 

 

 

 

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL