Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 116

ERSİN ERTÜRK YAZDI:BÖLECEK KİM? GELECEK KİM?

“Başarı, bir yenilgiden ötekine heyecanını yitirmeden koşmaktır” Winston Churchill Sayın Kılıçdaroğlu, baksanıza bir yenilgiden öteki yenilgiye heyecanını hiç yitirmeden koşuyor. Koşuyor da nereye? Başarısızlığa. Belediye başkanları toplantısından sonra Sayın Büyükerşen’in..

ERSİN ERTÜRK YAZDI:BÖLECEK KİM? GELECEK KİM?

“Başarı, bir yenilgiden ötekine heyecanını yitirmeden koşmaktır”

Winston Churchill

Sayın Kılıçdaroğlu, baksanıza bir yenilgiden öteki yenilgiye heyecanını hiç yitirmeden koşuyor. Koşuyor da nereye? Başarısızlığa.

Belediye başkanları toplantısından sonra Sayın Büyükerşen’in açıklamasına bakılırsa parti bölünmeye doğru gidiyor. Peki, o zaman sormak gerekir, bölecek olan kim başkan?

Vallahide biz kim olduğunu biliyoruz, o nedenle, 2016 kurultayından beri söyleyerek, yazarak ve de örgütlenerek bu günlere geldik. Söyleyince karşımıza dikildiniz. O zaman şimdi soralım bölecek kim?

Kim ki değişimin CHP’nin bölünmesine neden olacağını söylüyorsa esas bölen odur. Bölünmekten korkuyorsanız bu güne kadar örgütü ayrıştırmayıp, birlik beraberliği sağlayacaktınız. Ne oldu şimdi size?

‘’Şimdi zamanı değilciler’’ değişimin karşısında duramadıkları için yöntem değiştirerek partinin bölüneceğini, o nedenle de Kemal Bey’in genel başkan olarak devam etmesi gerektiğini söylüyorlar, peki neden? Sırça köşklerini kaybetmekten korkuyorlar da ondan.

Sorun kurultaylarda tüzüğün anti demokratik hale getirilmesiyle başladı, tek adam yönetimi de o zaman yaşama geçti. İşte, Kemal Bey göreve gelirken beklenti, tüzüğün demokratikleşmesi ve üye partisine dönüştürülerek taban örgütlenmesini sağlanmasıydı, ya ne oldu?

Ne yazık ki bu beklenti boşa çıktı. İlk iş partinin kurucu felsefesini savunan partilileri partiden uzaklaştırması oldu, sonra: Ne kadar karşı devrimci varsa partiye taşıdı. Ve en yıkıcı stratejisi de muhafazakâr kesimden oy alabilmek adına kurucu felsefeyi reddederek partiyi başkalaştırdı.

Kısaca Kemal Bey’in yolculuğu ilk kurultayda ‘tek yol devrim sloganlarıyla ‘’Dersim’li Kemal’’olarak çıktığı yolda ‘’en büyük ülkücü ’’ olarak devam etti. Sonuç olarak, ilk mecliste %18 şeyh din ve tarikat milletvekili varken bu günkü mecliste %67’ye ulaştı. İşte tüm bunlar genel başkanın güvenilirliğini yok ederken partinin algısını da değiştirdi. Şimdi gelelim esas soruya, gelecek kim?

Genel başkan grup konuşmasında ‘’size son defa sesleniyorum’’ dediğinde:

Sevinçten salya sümük ağlayanlar mı?

Parti bu güne kadar getirilirken ‘’olur efendim’’ deyip, seçim kaybedilince Kemal Bey gitsin biz gelelim diyen zoomcu statükocular mı?

Yoksa tüm başarısızlıklarına karşın gitmem diyen genel başkan mı?

Eğer bunlar tekrar gelecekse bütün suç sende be yeni seçilecek delege arkadaşlarım.

O zaman gelecek olan kim?

Parti kültürüyle yetişmiş, kurucu felsefeye sahip çıkan, soysal demokrasiye saygı duyan ve ömrünü bu uğurda bedel ödeyerek geçirmiş sağlıklı üye var ya, kimi, ne zaman ve nasıl nereye getireceğini öyle bilir ki, görünce sizde şaşırırsınız. Yeter ki, üyenin sağduyusuna inanılsın.

Yoksa kurucu felsefe ret edilirken, soysal demokrasi yok sayılırken genel başkana, yardımcılarına, parti meclisine hiç ses çıkarmayan kadroların yeniden göreve gelmesi bölünmeyi de, yerel seçimlerde kaybetmeyi de getiriyor olacaktır.

Ersin Ertürk – Eskişehir – 28 Temmuz 2023

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL