Seçim sürecinde Sayın Kılıçdaroğlu ne söylediyse, Sayın Erdoğan şıp diye yerine getiriverdi. Seçmende söyleyene değil yapandan tarafa tercihini kullandı. Erdoğan’ın 21 yıldır ülkeyi ne hale getirdiği akıllara bile gelmedi. O..
Seçim sürecinde Sayın Kılıçdaroğlu ne söylediyse, Sayın Erdoğan şıp diye yerine getiriverdi. Seçmende söyleyene değil yapandan tarafa tercihini kullandı. Erdoğan’ın 21 yıldır ülkeyi ne hale getirdiği akıllara bile gelmedi. O nedenle aman ha gerçekleri iktidara söylemeyin hemen yapıverir.
Seçmene söyleyecek hiç bir lafımız olamaz, demek ki muhalefet güven verememiş. Ancak ünlü siyaset bilimci Aaron Wildavsky’nin muhalefet partilerine yıllar önce ’İktidarda olana gerçekleri söyleme’’ (speaking truth to power) diye muhalefeti uyarmış hem de ‘’Dünya Düzenini İyileştiren Fikirler Ödülü’nü alarak. Bu deyimdeki amaç, iktidarın kamuoyu korkusuyla yapmaktan çekindiği politikaları, muhalefetin kamuoyunu hazırlamasıyla yapıvereceğini vurgulamaktır. Nedeni de iktidar olanaklarını kullanabilmesidir.
İktidar mecliste çoğunluğu sağlayınca ilk yaptığı iş, imamları okullara eğitmen olarak atamak oldu. Hem de seçimlerde en başarısız olduğu iller olan Eskişehir ve İzmir’den başlayarak. Ne demişti Erbakan ‘’Bizim gerçek hedefimiz 2023, esas o zaman iktidar olacağız.’’ Haklı da çıktı, bakınız 2023’de mecliste başka başka partilerden de olsa 404 milli görüş kökenli milletvekili oluşmuş, durumda, demek ki ‘’Milli Görüş’’ iktidara gelmiş. Bundan sonra sadece yürütme değil yasama marifeti ile de kendi ideolojileri doğrultusunda tüm değişiklikleri yapabilecekler.
Ha bir de Sayın Erdoğan sarayında kutlama yaparken, ‘’darbe anayasası değişmeli’’ Muhalefetinde katkısıyla kolayca değiştirebilir deyiverdi. Müjdeler olsun, kırk yıl sonra darbe Anayasasından da kurtulacağız ne güzel! Ancak: Ya birde değiştirilemez denen ilk dört maddesini değiştirilmeye kalkılırsa, yapabilirler mi?
Olmaz olmaz demeyin, birde bakmışsınız aynı noktada birleşivermişler. O zaman kuzu kuzu kabulleneceğiz! Var mı yapabileceğimiz? Var tabi ki diyebilirsiniz. Karşılarında kurucu felsefenin ilkelerini bayrak edinmiş asırlık bir CHP var! Var da mecliste 129 sandalyesiyle ne yapabilecek?
İşte, tüm sorunda burada ya, iktidar tüm bunları laiklik sorunu yoktur diyen CHP’yi ciddiye almayarak yapıyor olmasın? Yok, yok, bir zamanlar yanlarında çırak olarak duran ancak usta bir manevrayla kırk milletvekilliği alan partilere güveniyor da ondan. Baksanıza Sayın Babacan dünden razı. Birinci tur biter bitmez anayasa değişikliği metnini göstererek, “Bizim ortada metnimiz var. Cumhur İttifakı, herhangi bir noktada anayasa değişikliğiyle alakalı ‘beraber çalışalım’ derse, çalışmaya hazırız’’ deyivermedi mi? Zaten ‘’Türklük’’ anayasadan çıkarılsın isteminde bulunmuştu da, Zafer partisi devreye girince üstü örtülmüştü.
Yüreğimiz daralıyor, canımız acıyor, değişeceğiz diye diye, kurucu partinin kurucu felsefesi yok sayılarak yapılan politikalarla, hem de meclise CHP’lilerin oylarıyla seçilenlerden destek isteyerek istedikleri gibi gerçek rejimlerini kuracaklar. İşte bu nedenle CHP’nin bu meclis dengesiyle yapabileceği hiçbir şey yok. Baksanıza meclis tablosuna:
Toplam ittifak oylarıyla oluşmuş 322 milletvekili. Geriye anayasayı değiştirmek için 38 milletvekiline gereksinmeleri var. O nedenle CHP’nin meclise kendi oylarıyla seçtirdiği 40 (Sarıgül hariç) milletvekiline sesleniyor Erdoğan.
Hiç kızmaya, dövünmeye gerek yok, kendimize dönüp bakmamız gerekiyor. O nedenle yapmamız gereken tek bir şey var. Cumhuriyete sahip çıkmak, Cumhuriyete sahip çıkmak içinde CHP’ye sahip çıkmak zorundayız, ancak bunun için CHP’nin kurucu değerlerine sahip çıkarak, parti içi demokrasiyi hayata geçirmemiz gerekmektedir. Onu da ancak, sürekli eleştirerek değil eşitlik ve dayanışma içinde yenilmez CHP’lilerle örgütlenerek gerçekleştirebiliriz.
Yoksa Atatürk emanet ettiği iki eseri için hepimizden hesap soracaktır.
Ersin Ertürk – Eskişehir – 07 Haziran 2023
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)