SERDAR MANGA YAZDI:CHALLENGE: HAZINESİZ TÜRKİYE

CHALLENGE: HAZINESİZ TÜRKİYE

Düşünün ki 1299 yılında kurulan, 1923 yılında çağdaşlaştırılan, 2001 deki zararlar sebebiyle 2002 de yeni bir yönetim kuruluna bırakan ve Ortadoğu emirlik şirketlerine özenilerek 2018 yılında tüm demokratik yönetim ilkelerinin ortadan kaldırılıp tek patrona bağlandığı devasa bir holdingin 86 Milyon hissedarından birisiniz.

1999-2000 yılları arasında uzman bir ekip bu kadim holdinge 10 yıllık inovatif bir program yapıyor ve yeni yönetim kurulu (YK) bu çağdaş programı harfiyen uygulamak suretiyle holdingi büyütüyor. Lakin YK büyümenin getirdiği tüm avantajları 2010-2015 yıllları arasında FETÖ isimli hain bir alt şirketine aktardığı için program bozuluyor. Patron, 2016 yılında holdingin tüm gelirlerini Varlık Fonu AŞ isimli bir şirketimiz yönetecek ve onunda YK başkanı ben olacağım deyince olanlar oluyor ve 15 Temmuz hadisesi yaşanıyor. 2017 yılında holding yönetişim sistemini değiştirmek adına YK’unu lağvedecek olağanüstü bir genel kurul yapılıyor ve 2018 ocağında 2001 sinyallerini veren zarar dönemi başlayarak bugünlere geliniyor. Ilgili teknikleri bilmemesine rağmen, sebep-sonuç ilişkisini ideolojik olarak zaten takıntısı olduğu “faiz” olarak tespit ediyor ve  2018 den buyana “faiz alerjisine karşı istediği tedaviyi uygulamadıkları gerekçesiyle” kendi ideolojisinde “Defterdar” olarak adlandırılan 4 tane Hazine ve Maliye Bakanı (müdürü), 6 tanede Merkez Bankası başkanı (müşavir) değiştiriyor.

2024 e gelindiğinde Holdingin bilançosunda 8 Trilyon 89 milyar TL gelir; 11 Trilyon 437 Milyar TL gider gözüküyor. Holdingin  hem CEO hem YK Başkanı hemde her bölümün müdürü olan büyük patron 2 Trilyon 652 Milyar TL zararın sebebini; rakiplerin holdingi yok etmeye yönelik stratejilerine, küresel pandemiye ve yaşanan deprem felaketine bağlayarak Hazine ve Maliye “defterdarına” kendince 2 çözüm yolunu dikte ediyor: Başarılı şirketler gelirlerinin % 64’ünü hissedarlarına dağıtıyorken size % 24 pay dağıtmak ve durumu düzeltmek adına zararın 3 sebebinden birisi olarak gördüğü rakip şirketlerden sıcak para girişi sağlamak. O bu yanlış emirde direnirken holding hissedarlarının sendikası olan ve yakın zamanda büyük bir olasılıkla  holdingi yönetecek olan CHP ise inatla büyük patrondan farksız olarak faiz/döviz/tasarruf siyasal tribün paradoksunda debelenip duruyor.

Oysaki 1994-1998-2001 yakın tarih emsalleri gibi 2023 krizinin de çözümü iktisadi yönetişim reformunda saklıdır ve adresi Hazinedir. Gerekçesi basittir: Maliye dediğiniz şey para toplar (sevk), hazine ise yönetir (idare). Gerçek şudur ki gelişmiş ülkeler ve küresel şirketlerin tamamı (Exclusives) bu realiteyi iyi kavradığı için bu durumdalar ve hepsinin Hazine (yapısal finans) kurumları dünyadaki tüm büyük şirketlerin, bankaların ve devlet hazinelerinin ortağı olan $ 23 Trilyon nakit değerindeki Vanguard, Blackrock ve State Street gruplarının metodololojileriyle hareket ederler. Bizde ise kapitulasyoncuların merkez bankasına senyorajvari hukmiyet sağlamaya yönelik hazine-i vezne adında Osmanlı Maliye Defterdarlarına 1863 yılında uygulattığı tuzak strateji uygulanmaktadır. Atatürk’ün vatansever iktisat aklıyla bu durum 1936 da düzeltilmiş ama 1960 ihtilalinde başa dönülmüştür. 1983 yılında kapsamlı bir değişim oluyor ama 1993 yılında gene tersdüz ediliyor. 0.07.2018 tarihinde “sözde çok başlılığın bitirilmesi” adına Hazine ve Maliye Bakanlıkları birleştiriliyor. Anlayacağınız milli hazinemiz Atatürk sonrası habire sürgün yiyor ve gelir üretim ve yönetim amaçlı enstrümantal yapısal finans idaresi olan asli görevi yaptırtılmıyor.

Örneğin çağdaş yapısal finans yönetişimleri yani HAZİNE YÖNETİMLERİ  pandemi stagflasyonundan çıkışlarını ENFLASYON SWAP tekniğiyle üretip HFT sistemine arz ettikleri algoritmik MTN isimli türev finansal enstrümanlara boçludurlar. Bununda sebep-sonuç ilişkisi açıktır:

Dünyada tedavüldeki parasal devinim 80 Trilyon USD iken bunun küresel finans karşılığı 800 Trilyon USD lerde değerlenir. Bazılarının balon yada şişirme olarak yaftaladığı aradaki 10 kat fark soğuyan ekonomileri ısıtmak, aşırı ısınanlarıysa soğutmak için kullanılır. Bir ekonominin enleşme genleşme prensibiyle çalışacak küresel balonlar yani finansal enstrümanlar üretecek bir hazinesi yoksa yada bu görevi ilkel bir şekilde; üstelikte teorik olarak Merkez Bankanıza, Maliyenize yada Ekonomi bakanlığınıza bırakmışsanız, bacakları olmayan bir maraton atletinden farklı değilsinizdir.

              Sözün özü, TC Hazinesi maliye ve ekonomi bakanlıklarından ayrıştırılmadığı; TCMB, GİB, Sayıştay gibi kurumları disiplinize etmediği ve sürdürülebilirlik ilkesiyle küresel niteliğe kavuşturularak HFT mekanizmalarına 2036 karbon ofset temelli algoritmik HEDGE Fon enstrümanları üretmedikçe kapitulasyon süreci devam edecektir ki; kanaatımca 1999-2002 dejavusu buna izin verilmeyeceği sinyallerini vermektedir. Challengim bilgi sahibi olarak iktisadi yorum yapma kapasitesi olan her vatanseveredir