“Denizlerimizi, Akarsularımızı, Ormanlarımızı, Meralarımızı Özgür Bırakın” Yaklaşık bir buçuk yıldır dünyanın yaşamakta olduğu pandemi krizi bir kez daha ekolojik dengenin, iklim krizi, sağlıklı yaşam ve gıda güvenliğinin ne kadar yaşamsal..
“Denizlerimizi, Akarsularımızı, Ormanlarımızı, Meralarımızı Özgür Bırakın”
Yaklaşık bir buçuk yıldır dünyanın yaşamakta olduğu pandemi krizi bir kez daha ekolojik dengenin, iklim krizi, sağlıklı yaşam ve gıda güvenliğinin ne kadar yaşamsal olduğunu göstermiştir.
Artık ülkelerin sağlıklı nesiller için sağlıklı gıdaya ulaşımı en vazgeçilmez ve gelecek planlamasının en doğru yapılması gereken bir alan olduğu ortaya çıkmıştır.Bu nedenle sürdürülebilir sağlıklı bir yaşam için çevreyle barışık, tüm canlıların kardeşliğini öngören politikaları hayata geçirmek zorundayız.
Artık, 20 yıllık AKP hükümetlerinin plansız vahşi büyüme politikalarına dur diyerek, yeşili, maviyi, toprağı, suyu, havayı yaşar ve yaşanılabilir kılmak zorundayız.
Artık, her ne pahasına olursa olsun talan ve yıkım politikalarına dur demek zorundayız.Birinci sınıf tarım arazilerinin tarımsal üretim yerine sanayi ve yerleşim amaçlı kullanıma açılmasının kesinlikle ve kesinlikle önüne geçmek zorundayız.
Bu kapsamda Trakya Bölgemizin bereketli topraklarını, Istrancaları ve longoz ormanlarını ülkemizin ve Avrupa’nın eşsiz cennet köşesi olarak mutlak koruma alanları haline getirmek zorundayız.
Bu duygularla;
Gelecek nesillerin yaşam hakkına saygı duyarak,doğayla savaşmadan barış içerisinde, kardeşçe yaşayabileceğimiz, tertemiz nefes alabileceğimiz yaşam alanlarının özlemiyle “5 Haziran Dünya Çevre Günü”nü kutluyorum. Saygılarımla.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)