SERDAR MANGA YAZDI:KAFALAR KARIŞIK..MI?

+Farma (ilaç) şirketleri hem yapay virüs hemde ilacınımı üretiyor?

+Covid19 aşıları ne kadar güvenli?

+Başka viruslerde sıradamı?

+Bundan böyle her tür salgında evleremi kapatacaklar bizi?

+Bu küresel korku enjeksiyonu ne zaman ve hangi noktada bitecek?

+İnsanlığı yapay zekalı bilgisayarlarmı yönetecek?

+Ticareti eline geçiren internet direnenlerin özel hayatınımı ifşa edecek?

+Dijital sistem tüm insanlığı faşistmi yoksa sosyalist yaşam düzeninemi taşıyor?

..

2020 yılında insanlığın gündemine aniden giren yeni kavramlar ve enformasyon fırtınaları ister istemez Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avustralya’ya herkesin aklına bu soruları getirdi. İnsanlık yanıt bulmak adına komünal iletişime sığındı. Fakat oda ne! Kullanıcı bilgilerini ifşa etmekten üst üste sobelenen Facebook’un kardeş şirketi Whatsapp’ın detaylarını ya ver yada defol git emrivakisi ile dumura uğradık. Acil yanıt bekleyen nurtopu gibi yeni sorularımız oldu:

+Whatsapp tüm özel konuşma ve belgelerimizidemi 3.şahıslara verecek?

+E zaten istese çaktırmadan almıyormuydu yada alamazmıydı? Neden izin istiyorki?

+Avrupa’da ki kullanıcılara bunu yapmamasının sebebi AB’de bunu yasaklayan çok net bir bilişim yasası olup Türkiye’nin bundan kaçmış olmasımı?

+Rus menşeli Telegram’mı yoksa varlığını “dahi patron?!” Elon Musk’la öğrendiğimiz açık kaynak kodlu (herkese ait yada hiç kimsenin) Signal’mi daha güvenli?

+Hükümet neden ısrarla BIP reklamı yapıyor?

+ BIP’in sahibi Turkcell’in sadece %26,2 hissesi Türkiye’de (Varlık Fonu AŞ) iken %19,8 i Rus ve geriye kalan hisseler Amerikan borsasında değilmi?

+Zaten özel hiçbirşeyimiz kalmadıki. Kendi elimizle her bilgimizi internete koyuyoruz. Hatta şu google drive’ın dili olsada konuşsa diyenler haklımı acaba? Akışınamı bıraksak?

..

80’lerden itibaren başımızda olan değişimleri hala anlamamışsak bu ve benzeri daha nice yeni beyin yakıcı sorulara hazırlıklı olun birkere. Önceki yazımda yazdığım gibi; esas şimdi girdik bilgi çağına. Bilgiyi de bundan böyle sakın ha sakın internetteki kaynaksız platformlarda aramayın. Çünkü yeni küresel rejim 10 yıldır dediğimiz gibi bilinen tüm sosyal yaklaşımları tarumar edeceği için otomatikman yeni psikotik kavramları da bireysel yaşamımıza sokacak. Öyle sosyal medya bağımlısı olduk falan da değil. Mesela bilgiyi bulamadınız yada yanlış (kasıtlı) yerde buldunuzsa yandınız. Yeni nesil anksiyete yada kimlik karmaşasının içinde şizofreniye bir adım yaklaştınız demektir.

Çünkü yerli ekonomist ve siyasetçilerin yeni yeni anlamaya başladığı gibi; yeni küresel rejim sadece iktisadi ezberleri değil sosyal anlamda tüm alışkanlıkları değiştirmeye odaklı. Adı üstünde “mitigation” yani arınım hatta azaltım. +2020-2036 sürecinin sebep sonuç ilişkilerini artık yazmıyoruz. Lakin dikkat edilmesi gereken bazı hususların altını çizmeye devam.

Örneğin, şu sosyal medya yada sanal iletişim platformları mevzusu: Özelimizin 3.şahıslara ifşa edilmesi falan değil esas tehdit. Algı yönetimi. Hani şu 2010 yılında hayatımıza bilinçli şekilde sokulan kavram. Dijitalizasyon mekanizmalarının tamamı dikkatimizi aynı yere yönlendirmek üzere kodlanmış algoritmalara sahip. Microsoft ve Windows platformlarının insanlığın dijital boyunduruğu olmaya başladığı andan itibaren ilmek ilmek işlenen bir vizyon bu. 90 ların sonundaki Dot.com konusu, Microsoft’un sahibi Bill Gates’e monopol iddiasıyla milyarlarca dolar ceza ödettirilmesi ve sonunda tüm gelirlerini karısıyla kurduğu şu malum aşı meraklısı vakfa aktartılması, Çin’li Huawai firmasının küresel baskı altında tutulması vs hepsi bu vizyonun doğal akışkanlığı içinde gerçekleşmiş realiteler. Dijital para yada namı diğer kripto para konusunu da buna dahil etmek gerekse de algı yönetimi vizyonundan ari bir mevzu. Mamaafif diyeceğim o ki, sanal dünya, dijital mecra adına ne derseniz deyin ama “tek tip düşünce yaratma modeli enstrümanı” olduğu gerçeğini asla unutmayın.