SERDAR MANGA YAZDI:BAYRAM EĞLENCELİKLERİM

Sizi bilmem ama bayram sürecinde ben şahsen kızmacalı, yanıklı ve traji komikli 3 ulusal gündem ile eğlendim.

Kızdığımla başlayım. Sedat Peker adıyla müsemma kozmetikli zat, 5. “intikam” videosunu da kamuoyuna servis etmişti. Bazı televizyon yorumcuları bu ifşalardan satır araları şeklinde bahsediyor. Neyin satır arası yahu. Bildiğin intikam amaçlı itiraflar. Yaşımız bazı hükümet ekabirleri yada kirli devlet bürokrasisinin onlarca yıldır; sefil semt çetecilerini vatansever derin devlet ayaklarıyla zengin mafyalaştırma karşılığında kullandıklarını bilecek kıvamda. Üstelik ilk sıradaki Alaaddin Çakıcı gibi kabadayılar dışarıya çıkartıldığında o güne kadar karşılıklı menfaat yaratılan Peker gibilerin üstünün çizildiğini ve bunlarında anında devlet sırrıymış, kabadayı adam yediğini içtiğini ifşa etmezmiş gibi alem kurallarını terk ettiğini de defalarca seyrettik çekirdek çıtlarken. Burada bir ayıp ayıp varsa “o gerçek devletin ayıbıdır”. Senin MIT’in, Emniyet ve Jandarma teşkilatın varken, şizofren vakalara yol verirsen bu o kurumların haysiyet sorunudur. Evet devletler özel durumlarda bazı özel sivilleri vatan menfaatleri adına kazan-kazan noktasında değerlendirir ama bu ancak plan yurtdışındaysa geçerlidir. Yok çeteleri çetelere kırdıralımdı, kazanan hep kontrolümüzde olsundu, ideolojik merkezli büyük sermaye gruplarının çeteleri mafyalaştırmasının önüne geçelimdi gibi rezil bahaneler öne sürdüğünüzde bu tek kelimeyle bir hukuk devleti ezikliğidir. Sivil yada üniformalı güvenlik sisteminin korkaklığıdır.  O yüzden Sedat Peker ile birlikte Susurluk rezaletinden sonra bir kez daha hatırladığımız bu pis ilişkileri temiz eller savcısı yada meclis araştırma/soruşturma komisyonlarından önce temizleyecek olan MIT, Emniyet ve Jandarma teşkilatlarıdır. Benim bildiğim “milli güvenlik sistemi” bu serseri takımına da arkalarındaki ekabir pisliklerine de göz açtırmayacak kabiliyet ve onura sahiptir. Maaşım kesilir, açığa alınırım, sürülürüm gibi maddi kaygılar millet adına memurluk yaptığını unutturursa eğer; aynı kavramdan hareket edersin. Maddiyat yani. Bu zibidi tayfasının tüm mali hesaplarını ifşa et ve topu MASAK ile basına at bak ne oluyor gör, mesela..

Bayram sürecinde beynimi yakan konuysa 2010 yılından beri basın yada ajans gibi bulabildiğim her platformda anlattığım kripto para meselesi. Daha doğrusu kontrol edilemez birşekilde bileninde bilmeyeninde bu kumar histerisine kapıldığına bizzat şahit olmam. Şöyleki; alışverişten dönüyorum önümde sanayi yada inşaat ustası olduğu kesin bir vatandaş telefonda konuşuyor. Diyorki karşısındakine “arabamı sattım şu bitcoini aldım ( alt coinden bahsediyor aslında) hatta pazartesi kredi çekeceğim. Bilmem ne kadar artacak. Gel sende yatır birlikte olursak borsa şirketinde daha çok sözümüz geçer”. Bu şahit olduğum konuşma beni offshore bankalara para yatırıldığı; bankamatiklerden borsacılık oynandığı maziye taşıdı anında. İçim yandı resmen. Gün olacak büyük kaybedecekler ve devlete kurtarın bizi diye yalvaracaklar. DeJaVu yolda. Biz “korkak cahil tayfada” devletin bu kısadan zengin olma hayalperest kriptopara kumarbazlarını nasıl kurtaracağını seyredeğiz. Öylemi? Yok öyle yağma! Son kez uyarıyorum. İşin içinde olan yapısal bir finans mühendisi olarak. Yapmayın. Bırakın algoritmayı, finansal yatırımcılığın en basit kuralı olan S/P/R hesaplamasını dahi yapamadan, $ 2,5 Trilyon hacme ulaşan kripto paraların karşılığında bir banknot rezervi olduğunu anlamadan oturmayın o kumar masasına. Kripto para dijital para değil; ileriye yönelik küresel anlamda bireysel ceza yada ödül puantaj sistemidir. Devletede şunu demek isterim. Ancak vergi mekanizmasıyla milli servet datalamasına soktuğunuz anda kurtaracaksanız kurtarın o kumarbazları.

Trajikomik eğlenceliğim içinse BJK sevdalısı arkadaşlar kızmasın şimdi. İçtenlikle tebrik ediyorum. Ama siz, GS yada FB liler neyin aidiyetini yaşıyorsunuz Allah aşkına? Futbol bir endüstri; seyircide arz-talep regülatörü denir ya. Bu dahi yeterli değil bu komediyi izahata. Borsa kotasyonu olan her klup birer marka, her marka ticari bir meta, her ticari meta matematiksel bir algoritmayla çalışan manuplasyon, her manuplasyonda taraftar üzerinde işlem yapan ve sadece spekülatörüne kazandıran işlem zinciridir. Yani siz taraftarlar gönül bağı yada manevi aidiyet kurduğunuz klüplerin sadece borsa kazanç enstrümanısınız. Bir sezonda kimin şampiyon olacağını bile eğer buna ait algoritmik yazılımınız varsa %8 hata payıyla bilirsiniz. Tek yapmanız gereken borsada işlem yapan spor klüplerinin haftalık ve aylık S/P/R hesaplarını alt alta koymak ve aylık volatilite yani işlem hacimlerini tek tek kaydetmektir. Öyleki bu basit işlem sizi kimin ne ile hangi klup hissesinde hegemonya sahibi olduğuna kadar taşır ki; gerçeği fark ettiğinizde babası X, enistesi Y, kendisi Z “şeysi” olan bir grubun taraftarlarla nasıl eğlendiğini dahi görürsünüz.

Darısı Kurban bayramına…