Eğitim-İş Uzunköprü Şube Başkanı Ayhan Uztosun, Milli Eğitim Bakanlığının nitelikli-niteliksiz okul ayrımından vazgeçmesi gerektiğini söyledi. MEB, bu yıl Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında 6 Haziran 2021 tarihinde gerçekleştirilecek merkezî sınavın..
Eğitim-İş Uzunköprü Şube Başkanı Ayhan Uztosun, Milli Eğitim Bakanlığının nitelikli-niteliksiz okul ayrımından vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
MEB, bu yıl Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında 6 Haziran 2021 tarihinde gerçekleştirilecek merkezî sınavın başvuru ve uygulama kılavuzunu yayımladı.
Kılavuzda listesi ve kontenjanları verilen merkezî sınavla öğrenci alacak fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programları ve özel program ve proje uygulayan ortaöğretim kurumlarına öğrenci seçmek amacıyla yapılacak merkezî sınavla ilgili usul ve esaslara yer verildi. LGS merkezî sınavında oturumlar, sınav süreleri, soru sayıları ve ders dağılımlarında herhangi bir değişiklik yapılmadı.
“Sınavlı okullarda öğrenci kontenjanı 174 bin 160”
Açıklanan kılavuzun ekinde merkezî sınavla öğrenci alacak Anadolu liseleri, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programları ve özel program ve proje uygulayan ortaöğretim kurumları da yer aldı. Açıklanan listeye göre Türkiye genelinde 2 bin 60 liseye merkezi sınav puanına göre öğrenci yerleştirileceği duyuruldu.
Bu kapsamda, sınavla öğrenci alan okullara toplam 174 bin 160 öğrenci alınacak. Anadolu liselerine 56 bin 396, fen liselerine 36 bin 980, sosyal bilimler liselerine 10 bin 142, Anadolu imam hatip liselerine 36 bin 712, mesleki ve teknik Anadolu liselerine 33 bin 930 kontenjan ayrıldığı görüldü.
LGS ile öğrenci alacak liselerin kontenjanları değerlendirildiğinde ülke genelinde Fen Liselerine daha fazla kontenjan ayrılması gerektiği apaçık ortadadır. Daha önceki yıllarda başarısını ispatlamış Fen Liselerinde daha fazla öğrencinin eğitim görmesi sağlanmalıdır. Örneğin Edirne merkezdeki Süleyman Demirel Fen Lisesinin kontenjanı her türlü şartı uygun olduğu düşünüldüğünde bundan sonraki yıllarda 90’dan en az 120’ye çıkarılmalıdır. Aynı durum Keşen ve Uzunköprü ilçelerimdeki Fen Liselerine için de geçerlidir. Edirne merkezde LGS ile öğrenci alan Anadolu Lisesi sayısı daha da attırılmalıdır. Çünkü eğitime büyük önem veren Edirne’de Anadolu Liseleri her zaman talep gören ve tercih edilen liseler olmuştur. Ayrıca Keşan ve Uzunköprü İlçelerinde LGS puanı ile öğrenci alan Anadolu Lisesinin olmaması da bir eksiklik olarak göze çarpmaktadır. Bu sebeple bu ilçelerimizde de sınavla alan Anadolu Lisesi olmalıdır. Aslında LGS ile ortaya çıkan liselerimizdeki kontenjan sorununun çözümü nitelikli lise ayrımı anlayışından vazgeçilmesi ile mümkün olacaktır.
Kılavuz incelendiğinde LGS sisteminin başlamasıyla nitelikli okul statüsünden çıkarılıp LGS ile değil ortaokul mezuniyet başarı puanı ile öğrenci alan liseler arasında yer alan Edirne Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesinin bu yıl LGS ile öğrenci alacak nitelikli liseler statüsüne alınması yerinde bir karar olmuş ve yapılan bu yanlıştan geç de olsa dönülmüştür.
Edirne kamuoyunun yakından takip ettiği ve merakla ne olacağı beklenen Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesinin yeniden sınavla öğrenci alan okullar arasına alınması başta öğrenciler, veliler, olmak üzere herkesi mutlu etmiştir. Eğitim-İş Edirne Şubesi, Eğitim-Sen Edirne Şubesi ve Edirne Veli-Der’in üç yıldır birlikte yürüttüğü ve Edirne Anadolu Liseliler Derneği, Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesi Okul Aile Birliğinin de destek verdiği mücadelenin sonuç vermesi herkesi memnun etmiştir. Bu kararın alınmasında katkı sunan Edirne Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Edirne Laik Bilimsel Eğitim Çalışma Grubu ve düzenlenen imza kampanyasına destek veren 879 kişiye ve duyarlılık gösteren herkese teşekkür ederiz.
LGS sistemiyle hayatımıza giren bir kavram olan nitelikli okul anlayışı ve ayrımından da artık vazgeçilmelidir. Devlet, kendi okullarının bazılarını nitelikli, dolaylı olarak da diğerlerini niteliksiz olarak sınıflandırmamalıdır. Devletin her okulu nitelikli ve bu okullarda görev yapan her öğretmeni çok değerlidir. Devletin her okulunun kendine ait özellikleri, nitelikleri, değeri vardır ve bunlar belirli amaçlara hizmet eder. Bu niteliklerin hepsi ayrı ayrı değerlidir. Devletin en önemli görevi; çocuklarımıza daha iyi imkanlar sunarak bütün okulların eğitimdeki kalitesini niteliğini daha da iyi duruma getirmek ve devlet okullarına gerekli yatırımları sağlamaktır. Bunun da tek bir yolu vardır: “kamusal, çağdaş, bilimsel, laik, parasız, demokratik bir eğitim sistemi anlayışının benimsenmesi ve uygulanmasıdır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)