Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 260

ERSİN ERTÜRK YAZDI:SOKAĞIN DERDİ GEÇİM, SİYASETİN GÜNDEMİ SEÇİM

SOKAĞIN DERDİ GEÇİM, SİYASETİN GÜNDEMİ SEÇİM    Muhalefet erken seçim dedikçe iktidar ve ortağı açıyor ağzını, yumuyor gözünü ki fiyat artışlarından bunalan sokağın gündemi değişsin.   Siyasetin derdi seçim, vatandaşın..

ERSİN ERTÜRK YAZDI:SOKAĞIN DERDİ GEÇİM, SİYASETİN GÜNDEMİ SEÇİM

SOKAĞIN DERDİ GEÇİM, SİYASETİN GÜNDEMİ SEÇİM 

 

Muhalefet erken seçim dedikçe iktidar ve ortağı açıyor ağzını, yumuyor gözünü ki fiyat artışlarından bunalan sokağın gündemi değişsin.

 

Siyasetin derdi seçim, vatandaşın derdiyse geçim, esas gündem ekmek kavgası da onunla da ilgilenen yok.

 

31 Mart yerel seçimlerinde muhalefet patates soğan fiyatları sayesinde başarılı olunca erken seçim diye tutturdu. Peki, bu gıda fiyat artışlarıyla seçime gidilmeyeceğini bilmiyor mu iktidar?

 

Değişen rejime göre Cumhurbaşkanı hükümeti istediği gibi kurup istediği gibi değiştirebildiğine göre iktidarı, muhalefet değil de ancak ve ancak ekonomi götürebilir erken seçime.

 

Toplumda hoşnutsuzluk hat safhada, iktidar bunu ört bas etmek için başlıyorlar CHP’ye saldırmaya ki sokağın gündemi değişsin. Hani,  panayırlarda ip üstünde ‘’çalkala boncuk çalkala’’ diye yürüyen cambazı izlerken hırsızlar vatandaşın cebini boşaltıverir ya aynen öyle. Vatandaş siyasetteki atışmayı izlerken aracı ve tefeciler de tarlada bir liraya aldığını markette on liraya satarak vatandaşın cebini boşaltıveriyorlar.

 

Hoş Cumhurbaşkanı gıda ürünlerinin fiyatını düşürülmesi talimatını vermiş. Peki, fiyatlar talimatla düşseydi fiyat artışları 31 Mart seçimlerinde düşerdi de belediyeleri kaybetmezdi.

 

Tarımı, hayvancılığı yok ederek gıda fiyatları düşürülemez, fiyatlar ancak arz talep etkisiyle dengeye gelir. Ayrıca denetim mekanizması diye bir kurum mu var ki bu ülke de?

 

Artık yoksulluk dayanılacak gibi değil.  Eskiden yoksullara orta sınıf denirdi. Ya şimdi? TÜRK-İŞ açıklamasına göre Ocak ayı açlık sınırı 2.651, yoksulluk sınırı 8.638 TL olduğuna göre yoksul kalmadı bu ülkede. Baksanıza ülkenin % 10’nu kazancın % 71 sahipken, % 90 ise% 29’nu alabiliyor ancak.

 

Tüm ülke neredeyse açlık sınırında, demek ki orta sınıf diye bir kavram kalmadı; açlar ülkesi oldu Türkiye.

 

Muhalefet erken seçim derken, İYİP’de Ümit Özdağ çatlağı, CHP’de üç milletvekilinin istifası sokağın gündemini değiştiriverdi birden.

 

CHP Kurultayı sonrası Erdoğan Toprak’ın cumhurbaşkanı adayımız partili olmayacak açıklamasından sonra İnce’nin yaktığı işaret fişeğiyle başlayıp, parti kurma süreciyle de devam etmekte bu ayrışma beklenen sonuçtu zaten.

 

Kemal Bey, genel başkan olduğu günden beri parti kültürüyle yetişmiş, emek vermiş bedel ödemiş kadroları tasfiye edip, parti içi demokrasiyi yok ederek tavsiye edilenleri milletvekili ve belediye başkanı olarak atarsa, onlarda en küçük bir fırsatta suçlayarak gidiverirler. Hep öyle olmadı mı ki, hangi birini sayalım?

 

Ayrılanlar ve ayrılacaklara gelince:

Siyaset mücadele gerektirir. Eğer CHP’ni yönetenlerin Atatürk’ten uzaklaştığını görüp de mücadele etmeden ayrılıyorsanız bunun adına kaçmak denir.  Onun için istifanız inandırıcı olmaz. Esas olan suçladıklarınıza karşı direnip Altı Ok ve Atatürk ilkelerine sahip çıkarak mücadele etmektir.

 

Esas bunu yapmamak Atatürk’e ihanettir, yok öyle bırakıp kaçmak. Direneceksin ki kazanasın.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL