UMUTLAR YORGUN!

Yorgun düştük beklemekten,

Salgınla ilgili önlemleri dinlemekten.

Evlerde, aşının bir an önce bulunmasını umut etmekten.

Sevdiklerimizden uzak durmaktan.

Havayı içimize maskesiz çekmeyi özlemekten.

Özgürce ve korkusuzca dostlara sarılmayı ummaktan

Güzel günleri hasretle beklemekten

Sevdiklerimize hasretle sarılmayı istemekten

Yorgun düştük.

Verilen sözleri, vaatleri ve hayalleri dinlemekten,

Analar, babalar, oğullar, kızlar, torunlar,

Zamansız ölümlerin acısını tatmaktan

Hepsi yorgun düştü.

İktidar, yorgun çözüm üretmemekten,

Sorunları çözmek yerine ötelemekten,

Konuşmaktan, bal yapmaz arı misali çalışmaktan,

Metal yorgunu.

Havanda su dövmekten, kendini anlatamamaktan

Muhalefet yorgun.

Sağlıkçılarımız, doktorlarımız ölümüne canla başla mücadelede,

Yılgınlık, yorgunluk ve kendini bilmez cahillere inat,

Can kurtarmada savaşta.

Ekonomi tavanda pik yaparken,

Yoksulluk tabanda pik yapmış haberimiz olmadı.

Gençler yorgun,

Umutla iş, aş beklemekten,

Esnaf yorgun,

Emekliler yorgun,

Çiftçiler yorgun,

Kadınlar yorgun,

Emekliler yorgun,

Yorgun da olsa gönüller,

Yaşama sevincimiz ve umudumuz var geleceğe,

Güzel günler yaşamaya andımız var.

Biz emperyalizme ilk başkaldıran,

Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği,

Hedeflere ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı,

Ve geçmeyi kendimize yol belledik.

“Biz Atatürk gibi düşünmeyi” öğrendik.

Bize umutsuzluk yakışmaz,

Bize çalışmak, üretmek yakışır.

Bize sevmek yaraşır ,”yaratılanı yaratandan” ötürü.

Seneca’nın dediği gibi; “ Yüreği yılmadan düşen dizleri üzerinde savaşmayı sürdürür.”