Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 500

SELİM BEKAR YAZDI:ABBAS VAKİT TAMAM

Sevgili okurlarım, kahvecisinin de lokantacısının da ağızlarından şu sıralar dökülen  cümleler ”1 yıldır dayanıyoruz, artık dayanamıyoruz’’.     Uzunköprü Konya Mevlana Pide Salonu İşletme Sahibi Yakup Enes Avcı , beni..

SELİM BEKAR YAZDI:ABBAS VAKİT TAMAM

Sevgili okurlarım, kahvecisinin de lokantacısının da ağızlarından şu sıralar dökülen  cümleler ”1 yıldır dayanıyoruz, artık dayanamıyoruz’’.

 

 

Uzunköprü Konya Mevlana Pide Salonu İşletme Sahibi Yakup Enes Avcı , beni arayarak:

Paket servis ve gel-al hizmetiyle ayakta kalmaya çalışıyoruz ama, artık dayanacak gücümüz kalmadı. Cepten cebe takviye ile nereye kadar? Tedbirlere uyularak İşyerlerimiz açılsın, bunu talep ediyorum!

Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Dışı seni, içi beni yakar.  Pandemi döneminde  % 60-70 oranında işlerimiz  azaldı, bir çok giderlerimizi  ödeyemez duruma geldik. Bıçak kemiğe dayandı.

 

Bu zor günlerde hiçbir çalışanımızı işten çıkartmadık. Maaşlarını  vermeye çalışıyoruz. Elektrik, su, vergi, sigorta primlerini öteliyoruz. Nereye kadar dayanacağız? Bağlı olduğumuz odamız sadece aidat almasını biliyor. Konya ve Edirne’de esnaf basın açıklaması yapıyor. Son durumlarını kamuoyunla paylaşarak yetkililere duyurmaya çalışıyor. Bizim sesimizi duyuracak olan odamızdan ses yok. Sesimizi yine halkın gazetesi Hür Gazete duyuruyor.

 

 

 

Uzunköprü Kahveciler Odası Başkanı Kadir Kaşkaval ve Yönetim Kurulu üyeleri, 26 03.2021 Cuma günü  Edirne Vali Yardımcısı  ve Uzunköprü Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan’ı makamında ziyaret ederek kahveci esnafının  artık dayanacak gücü kalmadığını, kahvelerinin açılmasını talep ettiler. Bu haklı talebi vali yardımcımız ilçemizin sevilen kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, vali beyle görüştükten sonra kamuoyuna bir açıklama yapacaktır.

 

 

Sevgili okurlarım, bir çok esnafımızla görüşüyorum. Bir söz söylüyorum. Bin ah işitiyorum. Hele hele kahveci esnaflarımız, açıyorlar ağzını başlıyorlar anlatmaya. ”Söylediklerimizi yaz              Selim abi sen bizim sesimizsin. Senden başka kimse sahaya inmiyor.”

 

Esnaflarımıza söylüyorum kayıtta alıyorum bilginiz olsun. ”Al abim.” diyorlar. Buyurun hep birlikte dinleyelim:

AKP’nin 7. Olağan Kongresi tıklım tıklım biz bunu gördükten sonra kafalarımızda  oluşan soru; ”Korona bize var, bu katılan AKP’li üyelere yok mu?”

 

Su saatten sonra insan ekmeğiyle oynanıyor korona falan bahane….

Kasalar,cepler bomboş, sabırlar #LEBALEP dolu!!!

Bir atasözü vardır; “Tok, açın halinden anlamaz” mış!!!  Esnaflarımız aylardır kapalı. Bu insanlar ne yer ne içer diye soran bir yetkili var mı ? Büyük şehirler de esnaflar genellikle açık, az da olsa iş yapabiliyor, Edirne ve özellikle ilçeleri kapalı. Esnafımızın sesini duyun!

 

Esnafımızın durumu böyle iken, vatandaşımız ne durumda onu da ulusal basında yer bulan bir Edirne haberimizden okuyalım.  Haberi yapan muhabir fakirleştiğimizin resmini çekiyor.

’’Sizler utanmayın sizi bu hale getirenler utansın!

Edirne Çarşamba Pazarı’nda tezgâhlardan artık toplayan yurttaşlar, yoksulluğun derinleştiğini gözler önüne seriyor.

Birgün’den Yaren Çolak’ın haberine göre; Kentin bir ucundan pazar arabasıyla tezgâhtan artanları toplamaya gelen yurttaşlar, işsizlikten, açlıktan, yoksulluktan dem vuruyor. 84 yaşında elinde bastonuyla pazara gelen bir kadın, pazarcıların bıraktığı ezik ve çürük meyve ve sebzeler arasından “iyilerini” seçmeye çalışıyor.

Soğan, patates ve elma toplayan yaşlı kadın, “Ameliyatlı bir kızım, 94 yaşında eşim var. Emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyoruz ama zor” diyor ve ekliyor: “Birkaç aydır böyle yere atılanları topluyorum. Sağlamlarını alıyorum. Biraz da olsa eve katkı oluyor. Faturalarımızı vs. de ödeyebildiğimiz kadar ödüyoruz. Evim buraya çok yakın sayılmaz ama gelebildiğim kadar geliyorum.”

“Alacak gücümüz yok ne yapalım?” diye soran Emine Candar ise “Koronavirüs çıktığından beri akşamları pazarlarda artanları topluyoruz. Dört kişilik bir aileyiz. Eşim çiftçi, geçinemez olduk. İş yok, güç yok. Duyduk ki herkes topluyor, bizde arkadaşımla gelmeye başladık. Ne bulursak onu alıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Melehat Fidan:  İşsizliği özetleyen pazarcı esnafının söylediklerine katılmamak mümkün değil. İşsizliğe dikkat çeken pazarcı İbrahim Çam ise şöyle konuşuyor; ”insanların durumu belli, herkes işsiz. Bu yüzden de kimse pazara gelemiyor. Gelen de birşey alamıyor. Pandemi başladığından beri çürükleri de satıyoruz. Önceden 4-5 kilo domates alan müşterilerim artık 1 kilo alıyor. Kimsede para kalmadı.”

 

Şimdi kongrelere gidip sosyal mesafe gözetmeden, maske takmadan bağıranlar ”Türkiye’de fakir fukara yok, geçin bunları.” diyecektir. Sandık zamanı geldiğinde de bu fakirler size ”haydi Abbas vakit tamam” diyecektir haberiniz ola.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL