Köşe Yazarlarımız Okuma Sayısı: 637

NUR KURT YAZDI;15 YIL HÜR GAZETE ’DE ERGENE MÜCADELESİ

Kalemim kâğıdım, en çok huzur bulduğum, mutlu olduğum, kendimi bulduğum yer. Özgür olduğum, ne yazacağıma, ne çizeceğime kimse karışmadan, doğru, tarafsız, kusursuz istediğimi yazabiliyorum. Yazmak;benim için bir tutkudur…. Çocukluğumdan bu..

NUR KURT YAZDI;15 YIL HÜR GAZETE ’DE ERGENE MÜCADELESİ

Kalemim kâğıdım, en çok huzur bulduğum, mutlu olduğum, kendimi bulduğum yer.

Özgür olduğum, ne yazacağıma, ne çizeceğime kimse karışmadan, doğru, tarafsız, kusursuz istediğimi yazabiliyorum.

Yazmak;benim için bir tutkudur….

Çocukluğumdan bu yana, hayatımda en çok zorlandığım şey sanırım kendimi anlatmak oldu. Hayatım boyunca her kesimden onlarca, tonlarca insanlar tanıdım diyebilirim. Onları dinlemek, anlamak, çaresizliğine çare olmak benim için her zaman gurur oldu. Bu hep böyleydi ve böyle de olmaya devam edecek…

Nereye gitsem, nerede olsam bir kalemim ve küçük bir not defterim, çantamın bir köşesinde hep olmuştur.

Yıllar geçse de bu tutku bende geçmedi, aksine daha çok kronikleşti. Bazen dertleşiyorum, hüznümü sevincimi,mutluluğumu paylaşıyorum. Bir nevi beni anlayan, beni dinleyen en iyi arkadaşım kalem kâğıtmış gibi hissediyorum…

Bundan tam 15 yıl önceydi,kızım dünyaya gelmiş ve henüz bir yaşında anne sevgisine, ilgisine ihtiyacı olduğu için o dönem çalışamıyordum. Her zaman söylediğim bir söz vardır. “hayatta en zor meslek ev hanımı olmak”ve sonuna kadar da bu sözün arkasında duruyorum. Bir çatının altında olan herşey ama her şey ev kadının yönetimi altında demektir.Benimde böyle bir dönemde ev işlerinden bunaldığım bir dönemde, arta kalan zamanımı nasıl değerlendiririm diye düşünüyordum.Çok değerli bir gazeteci arkadaşıma da bu konuyu zaman zaman dile getiriyordum.Hani derler ya sonbahar hüzündür işte tam öyle bir dönemdi, bir gün telefonum çaldı ve (x) gazeteci arkadaşım beni aradı ve Nur “sıkı dur seni çok mutlu edebilecek sana güzel bir haberim var”dedi. Bunun üzerine ben “ anlat anlat (x ) ben dinlerim” diyerek her zaman ki gibi yine kendisi ile ilgili bir sürü olumlu, olumsuz günlük, başından geçenleri anlatacak diye gülümsedim ve geçiştirdim. Bunun üzerine arkadaşım konuya girdi ve bana “Uzunköprü’de yeni bir gazete açılacağını ve orada, kızımı ihmal etmeden, birşeyler yapabilirsin” diyerek fikirler sundu. Baştan tuhaf geldi ve kızım bu kadar küçükken evden neyi nasıl yaparım diye açıkçası tereddütlerim vardı.Daha sonrasında Hür Gazete İmtiyaz sahibi Selim Bekâr Namı değer (Selim abi) ile tanıştım ve bana “neyi nasıl istediğini bil ve fikirlerini bizimle paylaş” dedi. Bende“küçük bir kızım olduğunu ve onu bırakamayacağımı” belirterek “ancak yazılarımla katkı sağlayabilirim” diye söyledim. Bunun üzerine Hür Gazete İmtiyaz sahibi Selim Bekâr“bizim için bir şereftir, onurdur, yazılarınızı yayınlamak, en kısa zamanda yazılarınızı bekliyorum” diyerek sözlerini sonlandırmıştı. Çok yeni olan Hür Gazetesine ilk yazıyı nihayet kızımdan fırsat bulup en kısa zamanda göndermiştim. Yazımın yayınlanacağı günün haberini sabırsızlıkla bekliyordum. Bir gün telefonum çaldı ve şu an adını hatırlayamadığım editör bir arkadaş beni arayarak “Nur hanım yazınız bu gün ki 25-09-2008 tarihli sayımızda yerini aldı” bilginiz olsun diyerek telefonu kapamıştı. Hani derler ya “tesadüf olan her şey güzeldir” diye tesadüfte bu ya, doğum günüm olan 25 Eylül’ bu anlamlı günde, aldığım en anlamlı hediye ise yazımın doğum günümde bilmeden bana hediye edilmesiydi. Şaka gibi, aradan tam 15 yıl geçti ve ben hala Hür Gazete’nin bir sayfasında yer almaktan büyük bir onur, gurur duyuyorum. Bu 15 yıl içerisinde 16 sitede yazılarım yayınlandı. Bazı gazete ve haber sitelerine muhabirlik yaptım. Bazılarına editörlük, haber yaptım. Fakat Hür Gazete benim için bir aile gibi, adeta yuvam oldu. Yazılarımın çıktığı her sayısı bana ayrı bir anlam, ayrı bir tecrübe kattı. Bundan sonra da sağlığımızın ve imkânlarımızın el verdiğince yazmaya devam etmeyi umuyorum.

Hür Gazete ve Selim abi;Zaman su misali akıp giderken Hür Gazete, ilk tanıdığım gün gibi tarafsız ilkeli, haber konusunda 15 yıldır itina ile devam ediyor. Kendini günden güne geliştirip hızla büyüyen Hür Gazete kimseye boyun eğmeden matbaa ve gazetesinde emin adımlarla ilerliyor.

İmtiyaz sahibi Selim Abi, yıllara adeta meydan okuyor. Bazen matbaacı olup gazetesini, kendi basıyor, bazen dağıtıcı olup, postaları yazıyor. Bazen Editör, bazen muhabir, bazen kartel medya diye topa tutuluyor. Bu da demek oluyor ki “meyve veren ağaç her zaman taşlanır”26 Eylül HÜR GAZETESİNİN kuruluş yıl dönümü.

Hür Gazetesi ailesine katılalı tamı tamına 15 yıl olmuş. Bunun gururu ve onuru tarifi imkânsız birşeydir.15. yılında da tarafsız ilkeli özgür kalemlerin gücüyle o zaman hep birlikte daha nice uzun yıllara Hür Gazete…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL